Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7514 E. 2024/270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin miktarı ve uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar ve dava konusu taşınmazın imar durumu, üzerindeki ağaçlar ve yapıların değeri gibi hususlar gözetilerek hesaplanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalıya ödenmesine dair yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ve davanın açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle yasal faizin davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından itibaren işletileceğine karar verilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2961 Esas, 2023/682 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hadim Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/723 Esas, 2022/297 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin başvurusunun bir kısım davalılar yönünden usulden reddine, bir kısım davalılar yönünden davacı idare vekilinin ve davalı ... vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 29.05.2023 tarihli ek karar ile davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince dava değeri dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde, temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla 29.05.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Konya ili, Hadim ilçesi, ... Kasabası, Aşağı Mahallesi 275 ada 110 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin hakkaniyete uygun tespit edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa olarak değerlendirilemeyeceğini, taşınmazın mücavir alan dışında tarım arazisi olarak kullanılmakta olduğunu, arsa gibi değerlendirilmesinin kanuna aykırı olduğunu, emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın birebir aynı özellikte olup olmadığının tartışılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın bulunduğu muhitte benzer özellikteki taşınmazlar bulunarak, satış tarihinin en yakın olanının emsal alınması gerektiğini, taşınmazda bulunan mütemmim cüz hesabının fahiş olduğunu ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için emsal karşılaştırması sonucunda belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini karşılamaktan çok uzak olduğunu, dava konusu taşınmaza gerçek değerinden çok düşük bir bedel belirlendiğini, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz kıyaslanırken hata yapıldığını, her ikisi de kadastral parsel olan iki taşınmazdan emsale göre dava konusu taşınmazın imar durumu bakımından 25/100 değer verilmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin davalıya, mevduata uygulanan en yüksek oranda faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğini ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kısmen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde bulunan arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsalin satış değeri alınarak, emsalin ve dava konusu taşınmazın birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp, değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazın ve satışı tarihi itibarıyla emsalin imar planı içerisinde kadastro parseli olup, düzenleme ortaklık payı düşülmemiş olması, yine taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların sayı ve nitelikleri itibarıyla verdiği vasfı da belirlenerek, ağaçların ve yapıların değerlendirme tarihi itibarıyla resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali, davacı adına tesciline dair verilen kararda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun'un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun' un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 1 1.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun'un 6 net maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan: "İptal kararlan geriye yürümez." hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; "Her davada açıldığı tarihle tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı le: "Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır." genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun'ıın 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 29.05.2023 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.