Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7582 E. 2024/2757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan kuru tarım arazisi için belirlenen bedelin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kuru tarım arazisi için belirlenen kamulaştırma bedelinin hesabında, Hal Müdürlüğü verileri yerine İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün resmi verilerinin kullanılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1772 Esas, 2023/938 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/206 Esas, 2021/777 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, ... Mahallesi 153 ada 835 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçinde dava konusu taşınmazın oldukça değerli bir konumda olduğunu belirterek gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davacı tarafa ödenmesine, kamulaştırılan taşınmazın tapusunun iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava konusu taşınmaz için belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz işletilmesi yönünde hüküm kurulduğunu, yargılamanın uzamasında müvekkili kuruma atfedilecek bir kusur olmadığından kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili kurum lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik ve hukuk yönden eksik olduğunu ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu, münavebe ürünlerinin satış birim fiyatlarının olduğundan yüksek gösterilerek net gelir oranının yüksek çıkmasına sebep olduğunu, bilirkişi raporundaki objektif değer artışı için sıralanan hususların objektif değer artış nedenleri olmayıp kapitalizasyon faizi tespitinde kullanılan nedenler olduğunu, bu nedenlerin tekrar tekrar değerlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının eksik inceleme sebebiyle kaldırılmasını, müvekkil idare lehine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, neticeten belirlenen 159,88 TL/m² birim fiyatının (aynı mahalden Daireye intikal eden 2022/559 esas sayılı dosyada 153 ada 818 parsel sayılı taşınmaza aynı dava tarihi itibari ile tespit edilen 228,40 TL/m² birim fiyatının Daire incelemesinden geçtiği gözetildiğinde) davacı idarenin iddia ettiği gibi yüksek olmadığı davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle yapılan itirazın incelenmesinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.05.2019 tarihli ve 2019/5-241 Esas, 2019/560 Karar sayılı ilamı ile Anayasa Mahkemesinin 09.05.2019 tarih, 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önünde bulundurularak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Buna karşın, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazi niteliğinde olduğu tespit edildiğine göre, bulunduğu bölgede hangi ürünlerin mutad olarak yetiştirildiği sorularak münavebeye esas alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden resmî ve kesin verileri (verim, fiyat, ayrıntılı masraf) getirtilip bilirkişi raporu denetlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, Kocaeli Hal Müdürlüğü verilerine göre gelir ve gideri belirleyen rapora göre hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.