"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1065 Esas, 2023/668 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1311 Esas, 2020/1252 Karar
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; apartmanda kat maliki olduğunu, davacının da aynı apartmanda 2 daire ve 2 dükkanda malik olduğunu, davacının bina hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne müracaat ederek binanın riskli yapı olduğunun tespit edildiğini, bu rapora karşı itiraz ettiklerini ancak binanın yıkılması gerektiğinin bildirildiğini, mecburen evleri tahliye ettiklerini ve kiraya çıktıklarını, davacının kiracılarını tahliye ettiği için uğradığı zararı kendilerine yüklemesini kabul etmediklerini, yıkılan binanın yeniden yapılması için apartman toplantısı yaptıklarını, apartmanın değerinin tespiti gerektiğinden uzman bir firmadan rapor aldırdıklarını, davacının toplantıda konuşulanlara ve bu rapora itiraz ettiğini, hatta bu toplantı nedeni ile dava açtığını, malikler olarak oy birliği ile karar alamadıkları için inşaatı da yapamadıklarını, bina yapılırken herkesin ... kadar yer sahibi olması için ... ... ve ... tarafından düzeltim davası açıldığını, davacının sahibi olduğu iki dükkanın binanın ilk yapıldığı tarihte şehrin bitiş noktasında olduğundan ve dükkanlar para etmediğinden önceleri sığınak olarak yapılmış olduğunu, şimdi arsa payları düzelince davacının sahip olduğu m² ler küçülecek böylece yeni inşaatta daha az m²lik yer alacak olduğunu, davacının bunu kabullenemediğini, binanın yıkılması için kendilerinin müracaatta bulunmadığını hatta böyle bir şeyi hiç istemediklerini, en baştan beri ve hala dahi inşaatın yapılması için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Kendi adına asaleten kısıtlı ... adına vasi olarak atanan ... cevap dilekçesinde özetle; Apartmanda kısıtlı oğlu ile birlikte kat maliki olduğunu, davacının da aynı apartmanda 2 daire ve 2 dükkanda malik olduğunu, davacının bina hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim DeğişikliğiMüdürlüğüne müracaat ederek binanın riskli yapı olduğunun tespit edildiğini, bu rapora karşı itiraz ettiklerini ancak binanın yıkılması gerektiğinin bildirildiğini, mecburen evleri tahliye ettiklerini ve kiraya çıktıklarını, davacının kiracılarını tahliye ettiği için uğradığı zararı kendilerine yüklemesini kabul etmediklerini, yıkılan binanın yeniden yapılması için apartman toplantısı yaptıklarını, apartmanın değerinin tespiti gerektiğinden uzman bir firmadan rapor aldırdıklarını, davacının toplantıda konuşulanlara ve bu rapora itiraz ettiğini, hatta bu toplantı nedeni ile dava açtığını, malikler olarak oy birliği ile karar alamadıkları için inşaatı da yapamadıklarını, bina yapılırken herkesin ... kadar yer sahibi olması için ... ... ve ... tarafından düzeltim davası açıldığını, davacının sahibi olduğu iki dükkanın binanın ilk yapıldığı tarihte şehrin bitiş noktasında olduğundan ve dükkanlar para etmediğinden önceleri sığınak olarak yapılmış olduğunu, şimdi arsa payları düzelince davacının sahip olduğu m² ler küçülecek böylece yeni inşaatta daha az m²lik yer alacak olduğunu, davacının bunu kabullenemediğini, binanın yıkılması için kendilerinin müracaatta bulunmadığını hatta böyle bir şeyi hiç istemediklerini, en baştan beri ve hala dahi inşaatın yapılması için üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların kat maliki olduğu Kurt Apartmanında 4 adet bağımsız bölümün maliki olan davacının Antalya Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne binanın riskli yapı olarak tespiti için başvuruda bulunmuş olup müvekkillerin bu başvurudan 10.09.2013 tarihli 6260 ... bildirim ile haberdar olduklarını, müvekkillerin iş bu bildirimi tebliğ aldıktan sonra tespit raporuna karşı İdareye itirazlarda bulunduklarını, itirazların yerinde görülmemesi üzerine idarenin bildirimi doğrultusunda müvekkilerin 2014 yılı Nisan-Mayıs aylarında dairelerini tahliye ettiklerini, diğer kat maliklerinin de aynı aylar içinde teker teker evlerini boşaltarak her birinin kiraya çıktığını, kat maliklerinin yıkım sonrası yeniden inşa konusunu görüşmek üzere toplandıklarını, tüm görüşmelerde davacının konuşulanlara ve masraf kalemlerine itiraz edip kat maliki sıfatıyla ödemesi gereken paraları ödememiş olduğunu, davacının uzlaşma taleplerinin hiçbirine yanaşmadığı gibi tüm kat malikleri arasında birlik sağlanmasının da engellenmiş olduğunu, davacının gerçekte sahip olduğu arsa payını çok çok aşar şekilde zemin katın neredeyse tamamının kendisine ait olması gerektiğini iddia ettiğini, yapının hem fiili olarak hem de mimari projesinde bağımsız bölümler için belirlenen yüzölçümleri ile tapu sicilinde belirlenen arsa payları oranlarının birbirini tutmadığını, binanın mimari proje anlamında aşağıdan yukarıya doğru büyüyürek projelendirilmiş ve projeye uygun olarak inşaatın tamamlanmış olduğunu, yani arsa payı belirlenmesinde arsa paylarının bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre belirlenmesi gereği ve arsa paylarının projede gösterilmesi yasal zorunluluk iken, Kurt Apartmanında arsa paylarının tapu sicilindeki durum nedeni ile farklılık gösterdiğini, bu hususta Antalya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/56 D.İş ... dosyası kapsamında dava açıldığını ve dosyada rapor düzenlendiğini, arsa paylarının düzeltilmesi talebiyle açılan davada müvekkillerin hatalı arsa payı belirlenmesi nedeniyle mülkiyet haklarına halel gelmesi ve binanın yeniden inşasında hatalı arsa payına göre yapılacak bağımsız bölüm paylaşımında müvekkillerin zarara uğramaları kaçınılmaz olacağından bu zararı bertaraf etmek tüm paydaşların gerçekte ... olan payların belirlemesinin yapılması amacıyla açıldığını, davacının talep ettiği alacağın hukuki mesnedi, sebebi ve hangi kriterlere göre hesap edildiğinin ve hangi nitelikte bir alacağı ifade ettiğinin belirsiz olması nedeni ile bu belirsizliğin açıklığa kavuşturulması halinde yapılacak bu açıklamaya karşı cevap haklarını da saklı tuttuklarını beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; projede dahi gözle görülür şekilde küçük olan zemin kat bağımsız bölümlerinin üst kattaki bağımsız bölümlerle aynı ölçüye sahip oldukları şeklindeki ölçümün ne suretle yapıldığının anlaşılamadığını, kat irtifakı kurulurken yüklenici olan, nasıl kolay olursa öyle yapıp geçtiğinden olsa gerek ki, bu yanlışlık yapıldığını, yargılamada da, 1984 şartlarını bilmeyen bilirkişi, 1984 şartlarına göre değerlendirme yapmadıklarından dolayı yanlış sonuca varıldığını, bununla birlikte hükme esas alınan bilirkişi kök raporunda dükkan vasfındaki bağımsız bölümler harici tüm daire fiyatlar 50.000 TL olarak belirtildiğini, 1 numaralı dükkan 30.000TL, 2 numaralı dükkanın ise 20.000 TL olarak tespit edildiğini, bu tespitle mevcut arsa payları aynen korunduğunu, her nasılsa bilirkişi raporunda fiyat değerlendirmesinde 1 arsa payı 1000 TL olacak şekilde görüş bildirildiğini, bilirkişilerin amacının bağımsız bölümlerin reel değerlerini belirlemekten ziyade hisse payının tapu kaydındaki gibi kalması uğruna fiyat değişikliği yapmadığını, bu hususun son derece açık olmasına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını ve hatalı karar verildiğini, yine mahkeme gerekçesinde 1984 yılı gerçeklikleri gözetilmeden günümüz hali ile zemin kattaki bağımsız bölümlerin eşit derecede olduklarının kabulünün açık bir çelişki ve isabetsiz olduğunu, bu şekilde taşınmazın bağımsız bölümleri hakkında yapılan değerlendirmelerin son derece hatalı ve çelişkilerle dolu olduğunu tüm bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili ise istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinde yer alan İnşaat Mühendisi Suzan Yardımcı hakkında müvekkilinin oğlu ... Yasinci şikayeti ile Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/26460 Sor. (Sonrasında 2017/50279 Sor.) ... dosya ile “Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik” suçundan soruşturma dosyası bulunduğunu, bu şekilde bilirkişi ile müvekkilin oğlu arasında husumet bulunmakla bu bilirkişinin eldeki dosyada da objektif ve bilimsel inceleme yükümlülüğünü ihlal etme olasılığının yüksek olduğunu, bu nedenle 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 272/1 maddesinin hükmünün atfı ile 6100 ... Kanun'un 36/1-d maddesi hükmü ile tanımlı “Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” hükmü gereği bilirkişi Suzan Yardımcı taraflarınca reddedilmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bilirkişinin reddi talebinin ilgili savcılık dosyalarından takipsizlik kararı verildiğinden bahisle reddedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkil ile husumeti olan bir bilirkişinin raporuna itibar edilmesi kabul edilemez olduğunu, mahkeme önceki bozma ilamını hatalı değerlendirerek yanlış karar verdiğini, hükme esas alınan Bilirkişi kök raporunda davaya konu binadaki bağımsız bölümlerden 2 numaralı bağımsız bölüm 32 m² 3 numaralı bağımsız bölüm 104 m², 4 numaralı bağımsız bölüm ise 107 m² olarak ölçüldüğünü, ancak bu ölçümler davacılar tarafından yapılan Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/56 D.İş. ... dosyadan alınan bilirkişi raporunda 2 numaralı bağımsız bölüm 27 m², 3 numaralı bağımsız bölüm 86 m², 4 numaralı bağımsız bölüm ise 92 m² olarak ölçüldüğünü, bir taşınmazın alanı tamamen bilimsel ölçümlere dayalı olup kişiden kişiye değişemeyeceği gibi açıkçası bu konunun tartışmasız olması gerektiğini, ancak dosyada mevcut iki raporda birbirinden alakasız ve aralarında büyük farklar bulunan m² ölçümleri anlaşılamadığını, bilirkişilerce projede dahi gözle görülür şekilde küçük olan zemin kat bağımsız bölümlerinin üst kattaki bağımsız bölümlerle aynı ölçüye sahip oldukları şeklindeki ölçümün ne suretle yapıldığının anlaşılamadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılıp istinaf taleplerinin kabul edilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa payları arasında orantısızlık olduğu hususunun ispat edilemediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.634 ... Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu ana gayrimenkulde 1984 tarihinde kat irtifakı 2009 yılında ise kat mülkiyetinin tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.
3. Taşınmaza ait kat mülkiyeti ve kat irtifakı tesisi belgeleri birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ve davalı ... vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan ve davalı ...'den peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.