Logo

5. Hukuk Dairesi2023/7946 E. 2024/1945 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli yatırılan ancak tebligat usulsüzlüğü iddia edilen taşınmaz için 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma evraklarının tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine aykırı şekilde yapıldığı ve davalıya ödendiği ispatlanamayan kamulaştırma bedeli nedeniyle kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/134 Esas, 2023/885 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/37 Esas, 2021/193 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa ili, Haliliye ilçesi, ... Mahallesi, 155 ( ifrazen 448) parsel sayılı taşınmazın " Urfa Ovası Sulaması Kuyruksuyu Kanal İnşaatı " nedeniyle 11.11.1985 tarihinde davacı idare tarafından kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin hak sahipleri adına yatırıldığını, ancak davalı tarafından bugüne kadar tapuda ferağ verilmediğini ileri sürerek kamulaştırılan taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından kamulaştırma işlemlerine dair köy muhtarına yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümlerine aykırı olup geçersiz olduğunu, bu nedenle geçerli bir kamulaştırma işleminden söz edilemeyeceğini, tebligatın yapıldığı iddia edilen adreste davalının ikamet etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanılarak kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemiyle açıldığı, 17 nci madde uyarınca tescil kararı verilebilmesi için öncelikle kamulaştırma kararının ve diğer ilgili belgelerin yöntemince taşınmaz malikine tebliğ edilmiş olması ve kamulaştırma bedelinin de hak sahibi adına bankaya yatırılmış olması gerektiği, dava konusu 448 parsel sayılı taşınmazın davacı idarenin 11.11.1985 tarihli kamulaştırma kararına istinaden 155 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek oluştuğu ve kamulaştırma sahasında kaldığının anlaşıldığı, davacı idarenin kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin bankaya bloke edildiği hususunda noter aracılığıyla taşınmaz maliklerine tebligat çıkartıldığı, akabinde taşınmaza 1/2 oranında payla malik olan dava dışı şahıstan ferağ alınarak işbu hissenin davacı idare adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın 1/2 oranında diğer paydaşının ise davalı olduğu, davalıya çıkartılan tebligat parçası incelendiğinde, 18.09.1986 tarihinde "... Köyü Muhtarı Mehmet Kılıç'a teslim edildiği "şeklinde şerh düşüldüğü, 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28 inci maddesi uyarınca yapılacak tebliğlerde, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından soruşturup beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerektiği; muhatap ve onun yerine tebligat yapılacak kimseler, o adreste bulundukları halde tebliğin yapılacağı sırada orada mevcut değillerse, Tüzüğün 30 uncu maddesine göre tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclis azasından birine veyahut zabıta amir veya memuruna imza karşılığında teslim edip, usulünce düzenlenen ihbarnameyi, gösterilen adresteki kapıya yapıştıracağı ve durumu muhatabına duyurmasını mümkünse en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da ismini ve imzasını alarak bildireceği, davalıya çıkartılan söz konusu tebligatın ise doğrudan ... Köyü Muhtarı Mehmet Kılıç'a teslim edildiği, bu durumda tebligatın usulsüz olduğu, kaldı ki yargılama sırasında dinlenilen tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere 18.09.1986 tarihinde davalının belirtilen adreste hiç oturmadığı, kamulaştırma bedeli bankaya depo edilmiş ise de davalı tarafa ödendiği ispat edilemediği, bu durumda kamulaştırma işleminin kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya çıkartılan tebligatın dönemin koşulları ve 7201 sayılı Kanun hükümleri dikkate alındığında usulüne uygun olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmazın kamulaştırıldığı tarihte taşınmaza malik olan davalıya noter aracılığıyla çıkartılan tebligat evrakı incelendiğinde, evraka 18.09.1986 tarihinde "Muhtar Mehmet Kılıç imzasına verildi" şerhi düşüldüğü, bu haliyle tebligatın geçersiz olduğu, 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesindeki yasal koşulların gerçekleşmediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeler.

2. 2942 sayılı Kanun’un "Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesinde;

“Tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ancak taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleriyle birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmemeleri halinde gıyaplarında, belgeleri inceleyerek, kamulaştırma usulüne uygun şekilde tamamlanmış ise, taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verir ve tapu dairesine bildirir.

Kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibarıyla sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde sicil kaydının terkinine karar verilir.

Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, ilgili tapu dairesi durumu vergi dairesine bildirir.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) "taşınmaz mülkiyetinin kazanılması" başlıklı 705 inci maddesinin ikinci fıkrasında;

''Mahkeme kararı, cebr-i icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır." hükmü getirilmiştir.

4. 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 28 inci ve 30 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın davacı idare tarafından 11.11.1985 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma tarihinde davalının taşınmaza 1/2 oranında payla malik olduğu, kamulaştırma evraklarının tebliğine ilişkin noter aracılığıyla davalı adına çıkartılan tebligata 18.09.1986 tarihinde "Muhtar Mehmet Kılıç imzasına verildi" şerhi düşüldüğü, bu haliyle tebligatın, 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ve Tebligat Tüzüğünün 28 inci ve 30 uncu madde hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğu, depo edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiğinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla; bu durumda kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.