"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/96 Esas, 2022/24 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 6124 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.07.2017 tarihli ve 2016/342 Esas, 2017/675 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 27.07.2017 tarihli ve 2016/342 Esas, 2017/675 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.12.2019 tarihli ve 2018/1456 Esas, 2019/4825 Karar sayılı kararı ile kapama zeytinlik niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre uygulanan objektif değer artırıcı unsur oranı ve kapitalizasyon faiz oranının uygun düştüğü, değerlendirmeye alınan münavebe ürünlerinin resmi verilerle uyumlu olduğu, kamulaştırmadan arta kalan bölümün yözölçümü ve geometrik durumuna göre de belirlenen değer azalışı oranının yerinde olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.02.2021 tarihli ve 2020/3636 Esas, 2021/1310 Karar sayılı kararı ile kapama zeytin bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, davalı vekilinin temyizine gelince; kamulaştırmadan arta kalan ve ifrazen 6125 parsel numarasını alan 800,21 m²lik kısmın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli ile yol güzergahı dikkate alındığında bu parselde %50 oranında değer kaybı olacağı gözetilmeden, daha düşük oranda değer azalışı uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti ve davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde dikkate alınan unsurların mükerrerlik oluşturacak şekilde objektif değer artış oranının tayininde de esas alındığını, objektif değer artışı uygulanması için gösterilen gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ü oranında alınması gerektiğini, buna göre zeytin ürününde net gelirin 1.666,66 TL olarak hesaplanacak iken, 1.585 TL olarak eksik hesaplandığını, bilirkişi heyetince alınan ilk raporda %100 oranında objektif değer artışı uygulanmışken, hükme esas alınan raporda aynı heyet tarafından aynı gerekçelerle %40 oranında objektif değer artışı uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.