Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8035 E. 2024/2080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedeli ile üzerindeki kivi ağaçlarının değerinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar ile kivi ağaçlarının net gelirine göre belirlenen değeri, mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel düşülerek hesaplanmasında ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/386 Esas, 2023/106 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ordu ili, ... ilçesi, ... köyü, ... ada 1 parsel ile ... ada 1 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

2.Davacı idare vekili 05.05.2021 tarihli dilekçesinde güncel kamulaştırma planını sunarak ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma kapsamı dışında bırakılmasına karar verildiğini belirterek

... ada 1 parselin kamulaştırılan bölümünün bedelinin tespiti ile tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarenin daha önce de açtığı davanın bedelin bloke edilmemesi nedeniyle reddedildiğini, dava konusu taşınmazların imar planı içinde ve birinci sınıf taşınmaz olduğunu, kamulaştırılan kısımdan otoyol geçecek olup arazinin geride kalan parçasında müvekkilinin halen devam ettirdiği kivi ve fındık üretimine devam etmesi ve aynı kalitede ürün ve verim alabilmesinin mümkün olmayacağını, aynı taşınmazlar üzerinde halihazırda elde ettiği yüksek verimi ve geliri elde edemeyeceğini, dava konusu taşınmazların yapısal ve çevresel özellikleri dikkate alındığında, müvekkilinin bu taşınmazlara yapmış olduğu fiili ve ticari yatırımı gözetilerek, tüm zaman içerisinde her yıl için müvekkilinin hak kaybının sürekli hale geleceği ve tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazlar için müvekkili açısından tüm bu zararlarının karşılanabileceği şekilde bir bedel tespiti yapılması gerektiğini davacı idarenin kamulaştırma gerekçesinin yerinde olmaması nedeniyle öncelikle davanın reddine, aksi halde, kıymet takdir komisyonunca taşınmazların gerçek değerlerinin çok altında bedel belirlenmesi nedeniyle, taşınmazların gerçek ve fiili değerinin bilirkişi marifetiyle tespiti ile kamulaştırma bedeli olarak belirlenecek bedelin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli ve 2019/894 Esas, 2021/309 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2022/130 Esas, 2022/414 Karar sayılı ilamı ile, davaya konu taşınmazın arsa olmasına göre, yerel mahkemece 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereği kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre davaya konu yerin değerinin belirlenmesinde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ve 2022/130 Esas, 2022/414 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak, üzerindeki kivi ağaçlarına taşınmazın kapama kivi net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiş; ancak dava konusu taşınmazın kivi bahçesi olarak kullanılmakta olduğu anlaşıldığından, ağaçların yaşlarına göre tespit edilecek verim miktarları ile değerlendirme tarihi olan 2018 yılı kilogram satış fiyatı ve üretim masraflarına göre tespit edilecek net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek bahçe değerinden; taşınmazın zeminine, ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle önce, bedelinin tespit edilmesi gerektiği halde, davacı idare tarafından Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/479 Esasında açılan ve davacı tarafça bedelin bloke edilmemesi nedeniyle usulden reddedilen, dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlenen ağaç değeri esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmeyerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak kabul edilen taşınmazın karşılaştırmasının usulüne uygun yapılamadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmediğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, kamulaştırma işlemlerinin 2012 yılında başlamış olmasına rağmen halen sonuçlandırılamamış olmasının mülkiyet hakkının özüne dokunur nitelikte olduğunu, tespit edilen bedelin alım gücündeki eksilmeyi ve reel kaybı karşılamaktan uzak olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan alandaki değer azalışının sırf belediye yazılarına itibar edilerek gözetilmediğini, oysaki inşa edilecek viyadüğün değer azalışı meydana getirmesinin kaçınılmaz olduğunu, emsal karşılaştırmasının ususlüne uygun yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı mahalden Dairemize intikal eden ve onanan dosyalar da nazara alındığında bir isabetsizlik görülmediği gibi üzerindeki kivi ağaçlarına taşınmazın kapama kivi net gelirine göre belirlenen bedelinden mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de yerindedir.

4. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun ilk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.