Logo

5. Hukuk Dairesi2023/828 E. 2023/8074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle Hazine'ye karşı açılan tazminat davasında, iptal edilen tapu kaydının kapsamının ve tazminat hesabının doğru yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı murisinin tapu kaydı ile malik olduğu taşınmazın bir kısmının orman kadastrosunda orman olarak tespit edilmesi ve tapu kaydının iptali üzerine açılan tazminat davasında, iptal edilen tapu kaydı ile davacının mülkiyetindeki payın kapsamının ve buna bağlı olarak tazminat hesabının hatalı yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1024 Esas, 2022/2951 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/26 Esas, 2020/305 Karar

Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 ... ... Medenî Kanunu’nun (4721 ... Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Silivri ilçesi, ... köyü, mera ve koru nitelikli 3.060.000,00 m² miktarındaki taşınmazın 310/3060 payının 09.10.1979 tarihli ve 217 cilt, 38 sayfa, 32 sıralı 4632 yevmiyeli tapu kaydı ile müvekkili ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, davacı müvekkilinin bu taşınmaz malın 310/3060 payını 09.10.1979 tarihide ... ... ... ve ... ...'dan 300.000 TL bedelle tapu kaydına güvenerek ve tapu kaydında hiçbir şerh ve takyidat olmaksızın satın aldığını, davacı müvekkiline satışı yapılan tapu kaydının ilk oluşturulma tarihinin K.Evvel-1294 olduğunu, 1980 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacı müvekkilinin zabıt kaydı ile 310/3060 payına malik olduğu da belirtilerek 3.060.000,00 m²lik taşınmazın tapu kaydı hudutlarıyla 1417,1418,1419,1420,1423,1437,1438,1439 ve 1440 parselleri kapsadığı ve yaklaşık 2.700 dönüm kısmının orman tahdit haritasının içinde kaldığı ve Orman sayılarak tapu kayıt malikleri ve mirasçıları adlarına tespitinin yapıldığını, tapulama komisyonuna itirazlarının reddedildiğini, dava konusu tapu kaydının sınırları içinde bulunan taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan 2B çalışmasının iptali ve orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazların ... ve arkadaşları adına tescili için davacı müvekkili ve arkadaşları tarafından dava açıldığının, bu davanın Silivri Kadastro Mahkemesinin 1988/179 Esasına kaydının yapıldığını, dosyanın bozma sonrası 2004/27 Esas numarası aldığını ve Yargıtay onamasından geçerek 06.02.2012 tarihinde kesinleştiğini, davacı müvekkilin hissesine tekabül eden kısım için hiçbir bedel ödenmemiş olması, satın alma sırasında incelenen tapu kaydı üzerinde orman olduğuna dair takyidat olmaması sebebiyle müvekkilinin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca taşınmazdaki davacı hissesine isabet eden 310.000,00 m²nin dava tarihindeki bedelinin yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların orman tahdit sınırları içinde olduğunu ve 3116 ... Kanun kapsamında devletleştirilerek 4785 ve 5658 ... Kanunlar kapsamında iadeye tabi olmayan alanda ve bu şekliyle kesinleşmiş orman sınırları içinde bulunduğunu ve davacıların dayanak tapu kayıtları kapsamında kalmadığını, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmaza uymadığını, bu nedenle davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın tamamında davacının payına düşen 310.000,00 m²lik kısmın bedelinin 06.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın davacının tapu kaydı kapsamında kalmadığının Mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini ve Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, davacı adına kayıtlı ve iptal olunan bir tapu kaydı olmadığını, bu nedenle davacının yasal olarak tazminat davası açma hakkının da bulunmadığını, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin kadastro komisyonu veya kadastro mahkemesi kararıyla iptal edilmesi durumunda bu durum kadastro tespit malikine kadastro tespiti işlemine dayanarak 4721 ... Kanun'un 1007 nci madde uyarınca tazminat talep etme ... vermeyeceğini, bilirkişilerin tazminat hesabını mera ve koru olarak yapması gerekirken dava konusu taşınmazların tarım arazisi gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın orman vasfında olması nedeni ile tarım amaçlı olarak kullanılmasının ve inşaat yapılmasının mümkün olmaması hususlarının bilirkişiler tarafından hiç değerlendirilmediğini, davacının dava konusu taşınmazda hissedar olduğu dikkate alınmadan tamamı için hesaplama yapıldığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar murisi ...'in 1979 yılında 18.02.1979 tarihli 216 cilt, 80 sahife ve 66 sıra nolu tapunun 310/3060 hisse karşılığı 310.000,00 m²lik kısmı satın alma yoluyla iktisap ettiği, 1980 yılında yörede yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında kök tapunun yaklaşık 2700 dönümlük kısmının tescil harici orman olarak bırakıldığı, kalan kısmı davacılar murisi ile diğer müşterek malikler adına tespit edilmiş ise de Kadastro Mahkemesinde açılan tespite itiraz davası sonucunda dayanak tapunun orman tahdidi içinde bulunması ve taşınmazların orman niteliğinde olması sebebiyle taşınmazların hükmen orman olarak tescil edildiği, hükmün kesinleşmesi ile birlikte davacıya ait eski tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği, davacının tapuya güvenerek satın aldığı taşınmazın kadastro çalışmaları ile hukuki değerini yitirmesi ve iptal edilmesi nedeniyle zararının oluştuğu, zararın tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklandığı ve devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, davacının zamanaşımı süresi içinde eldeki tazminat davasını açtığı, mahkemece tapu iptal tarihi itibarıyla taşınmazın belirlenen arazi niteliği ve net gelir yöntemi ile değerinin tespit edildiği, tespit edilen değerin dosya kapsamına göre uygun olduğu, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi yönünden verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin istinaf itirazlarının 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 ... Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından ... bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar ... kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan ... duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel ... sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 ... Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, İstanbul ili, Silivri ilçesi, ... köyü, mera ve koru nitelikli 3.060.000 m² miktarındaki taşınmazın 310/3060 payının 09.10.1979 tarihli ve 217 cilt, 38 sayfa, 32 sıralı 4632 yevmiyeli tapu kaydı ile davacılar murisi ... adına kayıtlı olduğu, davacılar murisinin 310/3060 payını 09.10.1979 tarihide ... ... ... ve ... ...'dan 300.000 TL karşılığında satın aldığı, bu satış işlemine dair resmi senette taşınmazın 1/3 hissesi seviyen ... ... ... ve ... ...’un iken bu hisseyi 1020 hisse itibar ederek 310/3060 hissesinin davacılar murisine sattıkları, ... ... ... ve ... ...’un ise 18.07.1979 tarih 216 cilt, 80 sayfa, 66 sıra ve 3079 yevmiyeli tapu kaydı ile malik oldukları, 18.02.1979 tarih 216 cilt, 80 sayfa, 66 sıralı tapu kaydının geldisi olan tapu kaydının Eylül-1324 tarih, 5 cilt, 34 sayfa, 93 sıralı tapu kaydı olduğu, bu kaydın geldisinin Nisan-1298 tarih, 2/2 cilt, 3 sayfa, 64 sıralı tapu kaydı olduğu ve kök tapu kaydının ise K.Evvel-1294 tarih, 2/1 cilt, 22 sayfa, 5 sıralı tapu kaydı olduğu, taşınmazının bulunduğu bölgede 1980 yılında tapulama çalışmalarının başlatıldığı ve 10.09.1980 tarihli kadastro tespit tutanağında tahdidi yapılan taşınmazın T.Evvel 1937 tarih ve 10 sıra nolu tapu kaydıyla 1/3 hissesi ... oğulları ..., ..., Mersin ve ... adlarına ve 09.10.1979 tarih 32 sıra nolu tapu kaydıyla 310/3060 hissesi davacılar murisi ... adına iken tapu kaydı hudutlarıyla 9.700m²lik 1417 parsel, 16.300 m²lik 1418 parsel, 5.250m²lik 1419 parsel, 7.500m²lik 1420 parsel, 1750m²lik 1423 parsel, 135.500 m²lik 1437 parsel, 4.800m²lik 1438 parsel, 18.300m²lik 1439 parsel ve 40.000m²lik 1440 parselleri içine aldığı, 3.060.000,00 m²lik (3060 dönüm) taşınmazın tahminen 2700 dönümünün orman tahdit haritasının içinde kaldığı, Orman sayıldığı ve orman tahdit haritasının içinde parça parça kültür arazisi olarak gösterilen yerlerin tahdidinin yapıldığı, bu yerlere malik ve hissedar olan kişilerle mirasçılarının halen hisseleri nispetinde malik sıfatıyla zilyet oldukları anlaşılmakla tapu kayıt malikleri ve mirasçıları adlarına tespit yapıldığı belirtilmiş olup davacılar murisi ... ile dava dışı kişiler adına tahdit ve tespit edildiği, yapılan tespitler 20.02.1984 tarihinde askıya çıkarılmakla askı ilan süresi içinde davacılar murisi ve diğer hissedarların tapulama komisyonuna itiraz ettikleri, komisyonun 12.04.1988 tarih ve 65 ... kararı ile tespit maliklerinin itirazlarını reddettiği ve 1423, 1437, 1438, 1439 ve 1440 parsellerin tespitlerinin iptali ile dava dışı kişiler adına tesciline karar verildiği, Silivri Kadastro Mahkemesinin l996/110 Esas ... dosyasında davacılar murisi ... tarafından Orman Genel Müdürlüğü ve Hazineye karşı IV, V, VII, XL, XLI, XLII, XLIII, XXXIX poligon nolu parseller ve hatta öncesi T.Evvel 1339 tarih, 10 sıra nolu 3060 dönüm olan tapu kaydı kapsamında kalıp da orman dışına çıkartılan tüm diğer yerler yönünden orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazların ... ve arkadaşları adına tescilinin talep edildiği ve bu davanın Silivri Kadastro Mahkemesinin 1988/179 Esas ... genel arazi kadastro tespiti ve orman kadastrosuna itiraz davası olarak görülüp bozma sonrası 2004/27 Esasına kaydının yapıldığı ve tespit malikleri tarafından açılan bahse konu davanın reddi ile dava konusu 1417,1418,1419,1420,1423,1437,1438,1439 ve 1440 parsel ... taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay Kapatılan 20. Hukuk Dairesinin 2010/9927 Esas, ve 2010/131 Karar ... ilamı ile dayanak tapu kayıtlarının dava dışı başka parsellere de uygulandığından dava konusu taşınmazları da kapsadığının kabul edilemeyeceği, taşınmazların 4785 ... Kanun'a göre devletleşen ormanlardan olduğu ve fiili durumları itibarıyla kısmen eylemli orman olduğu, kısmen de orman bütünlüğü içinde yer aldığı, kaldı ki 3116 ... Kanun'a göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda bu taşınmazların 1940 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliği'nin 38 inci maddesi gereğince fiili durumları tespit edilerek orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı ve bu nedenle baştan itibaren orman sınırı içinde sayılacağı, daha sonra 1988 yılında yapılan aplikasyon sırasında bu husus gözetilmeksizin orman içi orman sayılmayan iç poligon olduğu düşünülerek kısmen orman sınırı dışında gösterilmiş olmasının, aplikasyonla dahi hiçbir merci ve makamın kesinleşmiş orman kadastro sınırını değiştiremeyeceğinden çekişmeli taşınmazların orman sınırı içinde olma durumunu değiştirmeyeceği gerekçesiyle onanarak 06.02.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 06.02.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu 09.10.1979 tarih ve 32 sıra numaralı tapu kaydı ile davacılar murisi ... adına 310/3060 pay ile kayıtlı ... köyünde kain 3.060.000 m² (3060 dönüm) yüzölçümlü taşınmazın revizyon görmesi ile oluşan 1417,1418,1419,1420,1423,1437,1438,1439 ve 1440 parsel ... taşınmazların Silivri Kadastro Mahkemesinin 2004/27 Esas ... tespite itiraz davası sonucu tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği; ancak 1417,1418,1419,1420,1423,1437,1438,1439 ve 1440 parsel ... taşınmazların toplam yüzölçümünün 239.100,00 m² olduğu anlaşıldığından; yapılacak keşif neticesinde orman ve fen bilirkişisinden tapuları iptal edilen 1417,1418,1419,1420,1423,1437,1438,1439,1440 parsel ... taşınmazlar ile bakiye 2.820.900,00 m²lik kısmı ve ayrıca kök tapu kaydının tedavüllerinden olan davacı dayanağı 09.10.1979 tarih ve 32 sıra numaralı tapu kaydı uygulamasını da içerir kök tapu kaydı kapsamındaki tüm taşınmazları birarada gösterir denetime elverişli kroki ve rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

4.13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 ... Kanun'un 1 inci maddesi gereğince 2 nci maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş ve bu ormanlar hiçbir işlem ve bildirime gerek olmaksızın Devlete geçmiştir. Aynı Kanun'un 5 ve devamı maddeleri gereğince devletleştirilen ormanların sahiplerinin taşınmazın bedelini almak için 1 yıllık süre içerisinde başvuruda bulunmaları gerektiği ve başvuruda bulunmadıkları taktirde ormanın karşılığını alma hakkını kaybedecekleri öngörülmüş ve devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 ... Kanun ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir. Devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ait tapu kayıtları hukuki değerlerini yitirirler.

5. Dava dilekçesinde dava konusu 09.10.1979 tarihli ve 32 sıra numaralı 3060 dönüm yüzölçümlü taşınmazda davacı payına düşen 310.000,00 m²lik kısmın bedeli talep edilmiş olmakla, kök tapu kaydının K.Evvel-1294 tarih, 2/1 cilt, 22 sayfa, 5 sıra nolu kayıt olduğu ve Yargıtay Kapatılan 20. Hukuk Dairesinin 2010/9927 Esas ve 2010/131 Karar ... onama ilamında taşınmazların 4785 ... Kanun'a göre devletleşen ormanlardan olduğu belirtildiği halde, eldeki dosyada alınan 03.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda orman dış sınır tahdidinin 1943 yılında yapıldığı ve 4785 ... Kanun ile devletleştirilen özel ormanlardan olmadığının belirtildiği anlaşılmakla, kadastro tespit tutanağında orman tahdit haritası içinde kaldığı ve orman sayıldığı belirtilen tahminen 2700 dönüm yerin 4785 ... Kanun kapsamında olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.