"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2235 Esas, 2022/1753 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/437 Esas, 2021/400 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi 1974 ve 2019 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tefrik kararı verilerek her parsel için yargılamanın ayrı ayrı yürütülmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların arsa olarak değerlendirilmesini, taşınmazlarda arta kalan kısımda meydana gelen değer düşüklüğünün kamulaştırma bedeline eklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, tespit edilen fark kamulaştırma bedeline 07.06.2019 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporunda münavebe ürünlerinin birim fiyatları ve üretim giderlerinin fiyat çizelgesinden uzaklaşılarak gerçek durumdan fazla gösterildiğini, davaya konu taşınmazlar hakkında kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasının doğru olmadığını, objektif değer artırıcı unsur olarak kabul edilen özellikler kapitalizasyon faizinin belirlenmesine esas alındığından belirlenen bedele ayrıca %60 objektif değer artırıcı unsur ilavesi yapılmasının uygun bulunmadığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak değer biçilmesi yöntem olarak doğru olduğundan, davacı idare vekilinin sair istinaf itirazlarının yerinde görülmediğini; ancak Mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafından istinaf edilmediği, bu kararda taşınmazların metrekare birim fiyatının 163,60 TL olarak belirlendiği, Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınması gerektiği değerlendirildiği halde, mahkemece alınan bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürün verileri ile objektif değer artırıcı unsur oranı değiştirilerek bu hususun davacı idare yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, ilk rapora göre karar verilmesi gerekirken, iade kararı sonrasında alınan ve metrekare birim fiyatını 166,62 TL olarak belirleyen yeni rapora göre fazlaya hükmedildiği gerekçesiyle idare lehine oluşan kazanılmış hak dikkate alınarak ve faiz yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Tespit edilen 4.311.327,90 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 1.007.123,49 TL’nin davacı idare tarafından takdir edilen 52.167,39 TL'lik kısmının İlk Derece Mahkemesinin 24.07.2020 tarihli kararı ile derhal ödenmesine karar verildiği gözetilerek 52.167,39 TL’ye 07.06.2019 tarihinden 24.07.2020 tarihine kadar, bakiye 954.956,10 TL’ye ise 07.06.2019 tarihinden 25.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde fark bedel 1.007.123,49 TL’nin tamamına 25.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi bozmayı gerektirmiştir.
5.Davacı idarece fazla depo edilen 79.585,63 TL’nin varsa işlemiş nemalarıyla birlikte iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi yerinde değildir.
Ne var ki; bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;
a. (B) bendinin (2) numaralı alt bendinin hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine “Tespit edilen 4.311.327,90 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 1.007.123,49 TL’nin davacı idare tarafından takdir edilen 52.167,39 TL'lik kısmına 07.06.2019 tarihinden 24.07.2020 tarihine kadar, bakiye 954.956,10 TL’ye ise 07.06.2019 tarihinden 25.06.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine” cümlesinin yazılması,
b. (B) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “ödenmesine” kelimesinden sonra gelmek üzere “davacı idarece fazla depo edilen 79.585,63 TL’nin davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.