Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8450 E. 2024/2994 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava sonucu hükmedilen taşınmaz bedelinin tespiti ve harçların davalı idare tarafından ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza fiili el atılmasa da imar planındaki düzenleme nedeniyle mülkiyet hakkına müdahale niteliğinde hukuki el atma gerçekleştiği, bedel tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve 7421 sayılı Kanun'un ilgili maddesinin 04.11.1983 sonrası el atmalar için uygulanamayacağı, davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/22 Esas, 2023/1661 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/88 Esas, 2022/323 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi, 43119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında “temel eğitim alanı” olarak ayrıldığını ve fiilen el atıldığından bedelinin kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atılmadığını, idari yargının görevli olduğunu, husumetin kendilerine düşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı il davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin kendilerine düşmediğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, okul alanındaki şahıs hisselerinin kamulaştırılmasına ileriki yıllarda başlanacağını, uzlaşma başvurusunun bulunmadığını, m² birim fiyatının yüksek belirlendiğini, faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ... Mahallesi 43119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1996 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında temel eğitim alanı olarak ayrıldığı, her ne kadar taşınmaza fiili olarak el atılmamış ise de davalı idare tarafından imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık süre içinde dava konusu taşınmazın kamulaştırılması yönünde herhangi bir işlem yapılmadığının anlaşıldığını, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiğini, bu itibarla kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmanın Adli Yargının görevi dahilinde olduğu dikkate alındığında arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci (g) bendine göre arsalara değerlendirme tarihinden önce benzer yüzölçümlü ve dava konusu taşınmazla aynı bölgede yer alan ve özel amaçla satışı yapılmamış emsaller esas alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda bu esasa uyularak başka emsal incelenmeksizin sadece dava konusu taşınmazın kendi satışı emsal alarak incelenmiş olup bu tek başına yeterli bulunmadığından, Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşen bedellerde irdelenmek suretiyle değerinin tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, alınan ek raporda emsal değerlendirmesi yapılmak ve Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşen bedel de değerlendirilmek suretiyle taşınmaz bedelinin tespit edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davalarda Ekim 2020 değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen 1.550,00 TL/m² birim bedelin Dairemizin 2021/1405 Esas sayılı ilamı ile uygun bulunup Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/11614 Esas, 2023/99 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçerek kesinleştiği de dikkate alındığında, alınan ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış olup İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan bedelde bir uyumsuzluk bulunmadığından, davalı idare vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş, ancak; 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi yapılmıştır. Kanun koyucu tarafından daha önce 09.11.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki fiili el atmalarda maktu harca hükmedilmesi gerektiği 6487 sayılı Kanun değişikliği ile kabul edilmiş olup bu kanun halen yürürlükte olduğundan 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerekir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 125 inci maddesi uyarınca 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen 4 ncü maddenin üçüncü fıkrasının harca ilişkin özel bir düzenleme olduğu ve bu özel kanun hükmünün öncelikle uygulanması gerektiğinden, bu nedenle, harca yönelik düzenleme usul hükümlerine ilişkin olduğundan derhal uygulanması gerektiği gibi kamu düzenine ilişkin olduğundan resen dikkate alınması gerektiği de gözetildiğinde, yatırılan harçların kararın kesinleşmesi beklenmeden iadesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının uygun yapılmadığını ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesi ile 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek Madde-1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi

3.2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tespit edilen metrekare birim fiyatı Dairemiz denetimden geçen dosyalar ile uyumludur.

3. Dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, Dairemiz denetiminden geçen dosyalara göre 43119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, 1996 yılında onaylanmış olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “temel eğitim alanı” olarak ayrıldığı, makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden, idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile bedelin idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi ile 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığının kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerektiğinden 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.11.2022 tarihli ve 7421 Sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrasının 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar için açılan davalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

5. Kaldı ki eldeki davada dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında temel eğitim alanında kaldığından ve fiili bir el atma bulunmadığından taşınmazda hukuki el atma nedeniyle taşınmazın bedeline hükmedildiğinden Ek Madde 4'ün uygulanması gerekmekte ise de davalı idare harçtan muaf olup davalı taraf aleyhine hükmedilecek bir harç tutarı bulunmadığından bu hususta düzeltme yapılmamıştır.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.