"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1981 Esas, 2023/1729 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kamu düzenine ilişkin olarak kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.03.2024 tarihi tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ... ve davacı vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi 43271 ada 9 (eski 5) parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiili el atma olgusu gerçekleşecek şekilde kamulaştırmasız el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, Yenimahalle ilçesi 43721 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kapsayan KOP parsellerinde bulunan hisselerin ifraz edilerek gayrimenkullerin tek tapu olarak düzenlenmesi durumunda ... tarafından Belediye Başkanlığı aleyhine kamulaştırmasız el atma davası açmayacağının taahhüt edildiği, Uzlaşma Komisyonunun 07.06.2014 tarih ve 1205 kayıt nolu protokolün Belediye Başkanlığına gönderildiği, söz konusu protokole istinaden 43721 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kapsayan Yenimahalle Belediye Encümeninin 22.01.2015 tarih ve 192 sayılı kararı ve ... Büyükşehir Belediye Encümeninin 05.02.2015 tarih ve 359/696 sayılı kararıyla onaylanan 84138/Ek23 nolu parselasyon planı ile davacı hissesinin 43721 ada 1 parselden aynı ada 5 parsele şuyulandırıldığı, Yenimahalle ilçesi ... Mahallesi 43721 ada 2, 3, 4, 5 nolu parsellerin "Ağaçlandırılacak Alan" kullanımından "Ticari Rekreasyon" kullanımına dönüştürülmesine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliğinin Belediye Meclisinin 13.10.2015 tarih ve 2071 sayılı kararı ile onaylandığı ve bu doğrultuda 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin Yenimahalle Belediye Meclisinin 04.05.2016 tarih ve 283 sayılı kararı ve ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.07.2016 tarihli ve 1441 sayılı kararıyla onaylandığı, onaylı uygulama imar planına istinaden 43721 ada 2, 3, 4 ve 5 parselleri kapsayan 84138/47 nolu parselasyon planının 3194 sayılı İmar Kanunun (3194 sayılı Kanun) 18 inci ve 19 uncu maddeleri ile Belediye Encümeninin 06.12.2018 tarih ve 1054 sayılı kararı ile onaylanarak 5216 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin (b) bendine göre ... Büyükşehir Belediye Encümeninin 24.01.2019 tarih ve 112 sayılı kararı ile onaylandığı, söz konusu parselasyon planı ile davacı ... hisselerinin aynı bölgede korunarak 43271 ada 9 parsele hisselendirildiği, söz konusu alanda herhangi bir kamulaştırma kararının bulunmadığı, fiili olarak da herhangi bir müdahalenin olmadığı belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ticari rekreasyon alanında kaldığı, hukuki bir kısıtlama olmadığı gibi taşınmaza fiilen el atmanın bulunmadığı, yargı yolunun caiz olmadığı, ilçe belediyesinin sorumlu olduğu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının hissedarı olduğu 43271 ada 5 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 43271 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1996 onay tarihli imar planında "Ağaçlandırılacak alan" kullanımında kaldığı, parselasyon planı ile 2, 3, 4 ve 5 parsellerin oluşturulduğu, davacının 1 parseldeki hissesinin 5 parsele şuyulandığı imar planında değişiklik yapılarak "ticari rekreasyon" kullanımına dönüştürüldüğü ve davacı payının bu kez aynı adada 9 parsele şuyulandırıldığı, davacı tarafından açılan davada Ankara 13. İdare Mahkemesince 03.01.2021 tarihli ve 2020/1415 2021/413 sayılı kararı ile imar planı değişikliğinin iptal edildiği, bu durumda 1996 onay tarihli uygulama imar planına geri dönülmüş olduğu ve bu plana göre taşınmazın ağaçlandırılacak alanında kaldığı, keşif tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın üzerinde yapı ve tesis bulunmadığı, davalı idare tarafından taşınmaza fiilen el atılmadığı bu yönüyle idari yargının görevli olduğu ileri sürülmüş ise de, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle de dikkate alındığında açılacak bedel davasında adli yargının görevli olduğu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1/6 sayılı kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmesinde ve bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığı, ne var ki maktu harca hükmedilmesi ve bu hususun resen gözetilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca davacının açtığı dava sonucu verilen iptal kararı gereği parselasyon planı ile dayanağı 1/1000 ölçekli imar planı iptal edildiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gibi Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi 43271 ada 6, 7, 8 ve 9 sayılı parsellerin 43271 ada 1 sayılı parsele geriye dönüşünü kapsayan 4138/54 nolu parselasyon planı ... Encümeninin 24.11.2022 tarih ve 935 sayılı karar ve Ankara Büyükşehir Encümeninin 15.12.2022 tarih ve 2975 sayılı kararı ile de onaylandığı hal böyle iken mahkeme kararı ile imar ve parselasyon planları iptal edildiğinden bu aşamada el koymadan söz edilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile ''uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...'' karar verilmiştir.
5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ve Ek madde 1 inci maddesi ile 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile Ek madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, dava konusu taşınmazı kapsayan 84138/47 nolu parselasyon planı ile dayanağı olan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptal edildiğinden 1996 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında ''ağaçlandırılacak alan'' olarak ayrıldığı ve dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması nedeniyle, fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
4. 26.11.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek madde 4 ile ''Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” hükmü ve 6ıncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geciçi 18 inci maddesi ile'' Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen ikinci fıkra, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesinde olanlar dâhil görülmekte olan davalar ile yargılamanın iadesi davaları hakkında da uygulanır.” hükmü getirildiğinden maktu harca hükmedilmesi doğrudur.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.