Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8498 E. 2024/3015 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Danıştay tarafından verilen ve kesinleşen karar ile kamulaştırma işleminin iptal edilmiş olması nedeniyle, kamulaştırma davasının dayanağının kalmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/672 Esas, 2023/280 Karar

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.03.2024 tarihi tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı idare vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, Çeşme ilçesi, ... Mahallesi, 531 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kanuna aykırı olarak yapılan kamulaştırma işlemi ile Anayasal mülkiyet hakkının açıkça ihlal edildiğini, bu hususta Danıştay nezdinde açılmış olan davaların devam etmekte olup, davada kamulaştırma işleminin usulsüz olması sebebi ile 05.02.2014 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, Danıştay tarafından da verilen kararda yapılan acele kamulaştırma işleminin hukuksuzluğu ve telafisi güç zararlara yol açacağının kabul edildiğini, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/61 D.İş sayılı dosyasında kamulaştırma bedeli olarak belirlenmiş olan rakamın, taşınmazın konumu ve mevcut emsalleri değerlendirildiğinde çok düşük kaldığını, davaya konu taşınmazın Çeşme Marina'ya 2 km uzaklıkta ve yerleşim yerlerine çok yakın bölgede bulunan bir taşınmaz olduğu, taşınmaza 400-500 metre yakınında 4 kat imarlı taşınmazların bulunduğunu, ülkede son yıllarda özellikle Alaçatı-Çeşme bölgesinde birçok rüzgar tribün kurulumunun gerçekleştirildiğini, fakat bu tribünlerin yerleşim yerlerinden uzakta, vasıfsız araziler üzerine yerleştirildiğini, değişik iş dosyasında yapılmış olan kamulaştırma bedeli tespitinin, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi koşullarını içermeyen bir tespit raporu olduğunu, müvekkilinin de taşınmazının bulunduğu bölge üzerinde rüzgar enerjisi santralinin kurulması, bu bölgenin tamamında % 100 değer kaybı yaratacağını, taşınmazdan geriye kalan kısımlarında kullanılamaz hale geleceğinin, bu değer kaybının da bedel tespitinde dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda bedel tespiti için sadece kavun, buğday üretimini esas almasının hatalı olduğunu, bölgede zeytin ağaçları ve birçok endemik bitki türünün yetişmekte olduğunu belirterek, idari yargıda devam eden davaların dosyamız açısından bekletici mesele olarak kabulüne, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.08.2014 tarihli ve 2014/21 Esas, 2014/520 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; Mahkemece bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme tarihi olan 2014 yılına ait gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün verim, satış fiyatı ve üretim giderini gösterir veri cetveli dosya içerisine resen getirilerek bilirkişi kurulundan bu verilere göre rapor alınması ve denetlenmesi gerekirken, taşınmazın değerlendirilmesinde 2013 yılı verilerini esas alarak dava tarihine endeksleme yapmak suretiyle bedel tespit eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, ve dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 27.03.2019 tarihli ve 2016/311 Esas, 2019/224 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulü ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 27.03.2019 tarih ve 2016/311 Esas, 2019/224 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; İlk karar ile 84.566,27 TL bedele hükmedildiği ve bu karar sadece davalı vekilince temyiz edildiği halde, davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğu gözetilmeksizin bozma sonrası az bedele hükmedilmesi, taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemizin 03.11.2020 tarih ve 2019/10576 Esas,2020/9129 Karar sayılı bozma ilamına kararına karşı süresi içinde davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma kararının iptaline yönelik davalı vekili tarafından açılan davada Danıştay 6. Dairesinin 2014/1386 Esas, 2015/4469 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz incelemesi neticesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2015/4410 Esas, 2018/1897 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, söz konusu kararın düzeltilmesi isteminin ise ivedi yargılama usulü kapsamında görülen davalarda temyiz üzerine verilen kararların kesin olduğu gerekçesiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2018/4576 Esas, 2019/70 Karar sayılı kararı ile incelenmeksizin reddine karar verildiği anlaşıldığına göre, söz konusu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafından idari yargıda açılan iptal davasında yürütmeyi durdurma kararı verilmediği ve bu durumda idari yargıda açılan davanın bekletici mesele yapılması ve bozma kararı öncesi Mahkeme kararının verildiği tarihte iptal kararı olmadığı gözönünde tutularak iptal kararı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldı ki karar tarihinde 28.03.2018 onay tarihli 1/5000 ve 1/1000'lik planları yürürlükte olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde rüzgar enerji santralinin hukuka uygun ve yasal mevzuat çerçevesinde faaliyetine devam ettiği, Mahkemece davacı idare adına tapuya tescile kesin olarak karar verildiğini ve bu hususun yeniden inceleme konusu yapılamayacağını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemeleri nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; Danıştay 6. Dairesinin 24.06.20215 tarihli ve 2014/1386 Esas, 2015/4469 Karar sayılı kararı ile EPDK tarafından gerçekleştirilen kamulaştırma işleminin iptaline karar verildiği, EPDK tarafından yapılan temyiz itirazı sonrasında da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ile kararın kesinleştiği anlaşıldığından, davaya konu kamulaştırma işleminin dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğrudur.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davalı yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin temyiz eden davacı idareden alınmasına,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.