"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/210 Esas, 2021/189 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ve tapudan yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonuncunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.03.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı idare vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü 307, 302 ve 287 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare vekili adına tescilini ve tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından teklif edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinden düşük olduğunu, taşınmazların imar planı içinde olup tüm belediye hizmetlerinden yararlandıklarını, kamulaştırma projesinde bölgede büyük ölçüde dolgu yapılacağının öngörüldüğünü, yapılacak dolgunun müvekkiline ait taşınmazların önünü kapatacağını, ulaşım imkanının belkide imkansız hale getireceğini, bu nedenle de kamulaştırılmayan arta kalan kısımdaki değer düşüklüğünün bedele yansıtılması gerektiğini belirterek taşınmazların gerçek piyasa değerine uygun olarak bedelinin belirlenmesi, arta kalan kısımdaki değer düşüklüğünün tespiti ile bedele yansıtılmasını talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.06.2014 tarihli ve 2013/1007 Esas, 2014/518 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 18.06.2014 tarihli ve 2013/1007 Esas, 2014/518 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazlarda hangi oranda kapitalizasyon faiz oranı, objektif değer artış oranı uygulanması; 287 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmında değer artış oranı uygulanmaması; 287 sayılı taşınmazdaki parsel duvar bedeline hükmedilmesi; 302 parselin DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen kamulaştırma belgelerinin temin edilmesi; 7139 sayılı Kanun'un getirdiği değişikliğin gözetilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, değerli konumda olduğunu, arta kalan kısımda meydana gelen değer düşüklüğünün hesaplanacak bedele eklenmesi gerektiğini, taşınmazdan geçen duvarın taşınmazı böldüğünü ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.