Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8586 E. 2024/4387 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin tespitinde ve uygulanacak yasal faizde hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar ve dava konusu taşınmazın özellikleri gözetilerek yapılan değerlendirmede belirlenen bedelin uygun olduğu, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yasal faiz hükmünün uygulanması gerektiği değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2834 Esas, 2023/1100 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Adıyaman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/538 Esas, 2022/415 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi, 552 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ... Başkanlığının, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı adına müvekkilinin evine ve arsasına el koyduğunu, Adıyaman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/23 Değişik iş Esas, 2021/33 Karar sayılı acele kamulaştırma davasında belirtilen ve ödenen bedelin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, acele kamulaştırma davasında alınan bilirkişi raporlarının maddi hatalarla dolu olduğunu, hukukla, adaletle bağdaşmadığını, dava konusu 552 ada 24 parsel sayılı taşınmazın niteliği itibarıyla şehrin gelişmekte ve yenilenmekte olan bölgesinde bulunduğunu, ilgili parselin şehrin tam merkezinde yer almakla beraber, bankaların ve diğer ticaret alanları denilecek bölgeye 500 metre, en yakın okula 180 metre ve en yakın ibadet alanına 300 metre mesafede yer aldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin şehrin yeni cazibe alanı olup, şehrin tüm ticari ve sosyal hayatın bu bölgede yoğunlaşacağının ilgili Cumhurbaşkanlığı kararının 3 etaplık projesinde açık olduğunu, Adıyaman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/23 Değişik İş dosyasında aldırılan bilirkişi raporunun eksik olup dosyaya yaptıkları itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde yer alan ağaçların cinsleri ve yaşlarının eksik tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan yapının değerine etki eden tüm özellikleri değerlendirilmeden karar verildiğini, bahçe duvarının hesaplamaya dahil edilmediğini, arsa bedelinin somutlaştırılmadan, hukuka aykırı olarak bilirkişilerin insafına bırakıldığını, bedel tespiti ve tescil davasının ne zaman açılacağı bilinmediğinden dava konusu taşınmazın özelliklerinin belirlenmesi için Adıyaman 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/54 Değişik İş dosyası ile tespit talebinde bulunulmuş olup dosyaya bilirkişi raporu sunulduğunu, rapora karşı itirazlarını sunduklarını; ancak henüz Mahkemeden karar çıkmadığını, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılacak olan keşif ve bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazın gerçek değerinin hesaplanması ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı kurum üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hukuki dayanaktan yoksun, gerekçesiz ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmaktan uzak olduğunu, dava konusu taşınmaza komşu olan ve emsal belirlenen taşınmaz ile benzer özellik taşımadığını, bilirkişilerin yaptıklarını iddia ettikleri emsal araştırmasına ait hiç bir belge bulunmamadığını, bedel tespiti yapılırken davacının kamulaştırma işlemini kamu yararı gözetmeden yaptığını, gerçeği yansıtmadığını, ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihi itibarıyla metrekaresine 946,87 TL değer biçildiği, taşınmazın vasfına, konum ve niteliklerine, aynı bölgeden intikal eden dava dosyalarına göre bilirkişi kurulunca belirlenen m² birim fiyatının uygun olduğu ve dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlara ve zemin bedeline usulünce değer biçilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yasal niteliklere haiz ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek, Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararını temyiz dilekçesine ekleyerek faiz yönünden ve dava konusu taşınmazın emsalden üstün olmasına rağmen aynı nitelikte kabul edilmesine itiraz ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak aynı taşınmaza ilişkin aynı değerlendirme tarihinde Dairemiz denetiminden geçen metrekare birim fiyatı ile uyumlu olarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Yargıtayın hukukî güvenlik ve hukukî öngörülebilirliğin temini amacıyla içtihat birliğini sağlama görevinin bulunduğu nazara alınarak yapılan değerlendirmeye göre; 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

K A R Ş I O Y

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair iştirak ettiğim kabulü nazara alınarak; davalı tarafın açıkça, “Yasal Faiz”in dışında bir “Faiz”in uygulanmasına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığım, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen “Onama kararı”nın, “Değerlendirme” bölümünün 3 No’lu bendinde yazılı olan gerekçesine açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 15.04.2024