"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/1074 Esas, 2023/330 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, ... köyü 759/A parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Kemalpaşa Belediye sınırları içerisinde kaldığını, tüm belediye hizmetlerinden yararlandığını, davacı kurum tarafından taşınmazın tüm nitelikleri göz ardı edilerek pazarlık komisyonu kurulduğunu, taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, değerinin oldukça yüksek olduğunu, davanın 4 ay içinde sonuçlanmaması halinde 6459 sayılı kanun gereği faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.07.2014 tarihli ve 2013/1086 Esas, 2014/728 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5 yıl) normal koşullarda Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının ortalamasının dikkate alınması gerektiğinden verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün görülmeyerek mahkemece 2013 yılında Kemalpaşa İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarlarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre bedel tespiti, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 250 oranında olacağı gözetilmeden, daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre az bedele hükmedilmesi, tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 25.04.2014 gününden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması doğru olmadığı gibi; 7139 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin 04.10.2018 tarihli ve 2017/12332 Esas ve 2018/16412 Karar sayılı bozma ilamına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; münavebe ürünlerinden zeytinin dekara verim ve brüt gelirinden indirilen üretim masraflarının uygun olduğu, 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından; bozma ilamının verime ilişkin bölümü çıkartılarak ve 7139 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 10.02.2021 tarihli ve 2019/730 Esas, 2021/190 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece ilk kararda dava konusu taşınmazın m² birim bedeli 14,34 TL olarak belirlenmiş olup, bu kararın davalı ... tarafından temyiz edilmediği bu nedenle davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin adı geçen davalı yönünden fazla bedele hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin 29.03.2023 tarihli ve 2022/1074 Esas, 2023/330 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu 759/A parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin fahiş olduğunu, masrafın üretim gelirinin 1/3'ünden fazla olamayacağını, verim artış ve azalış dönemlerinin gözetilmediğini, objektif değer artış oranının fazla belirlendiğini ve müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazda davacının da paydaş olduğu, davalı paylarının toplam yüzölçümü olan 8881,51 metrekarenin kamulaştırıldığı gözetilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde fen bilirkişi raporunda gösterilen 8881,51 metrekarenin tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
Ne varki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın (1) inci bendinde yer alan "taşınmazın fen bilirkişisinin rapor ve krokisinde gösterilen 8.881,51 m²sinin" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "taşınmazdaki davalı paylarının" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
07.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.