Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8813 E. 2024/2756 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlara uyulmayarak, ek bilirkişi raporu alınmadan ve emsal kıyaslaması yapılmadan, resen değer biçilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/49 Esas, 2023/501 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Silifke ilçesi, ... Mahallesi, Mara Caddesi, 32 ada 16 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Mersin ili, Silifke ilçesi, 32 ada 16 parsel sayılı taşınmazın gerçek değerinin üzerindeki yapılarla birlikte (ev ve dükkan) objektif ve hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2019 tarihli ve 2017/844 Esas, 2019/40 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.07.2021 tarihli ve 2019/704 Esas, 2021/970 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf istemi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan ... Mahallesi 195 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 15.02.2018 tarihi itibarıyla 1.750,00 TL/m² birim bedeli belirlendiği ve bu bedelin Dairemizin 2021/5425 Esas, 2022/910 Karar sayılı ilamı ile denetimden geçtiği gözetilerek dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan taşınmazın metrekare birim bedelinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2023 tarihli ve 2023/49 Esas, 2023/501 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ve somut emsal alınan taşınmazın karşılaştırılmasına ilişkin gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın doğrudan Yargıtay ilamında belirtilen bedelin uyarlanmasının hatalı olduğunu, taşınmaz bedelinin nasıl ve hangi yöntemle belirlendiğinin anlaşılamadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetine ilişkin hüküm kurulmadığını, faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; metrekare birim bedelinin oldukça düşük olduğunu, keşif yapılmadan değer belirlenmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın tetkikinde dava dilekçesinin ve başvuru harcının yatırıldığı tarihin Bölge Adliye Mahkemesince doğru tespit edildiği ve buna göre faiz başlangıç tarihinin doğru belirlendiği anlaşılmıştır.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dairemiz bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, 15.12.2022 tarihli ve 2022/9446 Esas ve 2022/18432 karar sayılı ilamımında dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan taşınmazın metrekare birim bedelinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ek rapor alınmaksızın ve emsal kıyaslaması yapılmadan daha önce alınmış rapor, dosya içindeki belgeler gözetilmek suretiyle resen değer biçilmesi isabetli görülmemiştir.

5. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, lüzumu hâlinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.

6. Bedeline hükmedilen muhdesatın davacı idareye aidiyetine ilişkin hüküm kurulmaması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.