"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1022 Esas, 2023/1182 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/728 Esas, 2021/733 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Merkez ilçesi, ... köyü, yeni 106 ada 25 parsel (eski 570 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunu savunarak gerçek değerinin tespitini istemiştir.
2. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 22.04.2021 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalılara tapudaki payları oranında derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın 2020 yılının son günlerinde açılmış olması nedeniyle 2021 yılı tarımsal verileri dikkate alınarak taşınmazın gerçek değerinin tespiti gerektiğini, hesaplamada kapitalizasyon faiz oranının % 4 değil % 3 alınması gerektiğini, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının doğru olmadığını, ekonomik değeri çok düşük olan ürünlerin münavebeye esas alınmasının doğru olmadığını, hesaplamanın hatalı yapıldığını, bazı ürünlerin üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçecek şekilde fazla alındığını, vekâlet ücreti yönünden de hükmün hatalı tesis edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle, gelir metoduna göre resmi veriler uyarınca değer biçilmesinde, davalı yararına maktu vekâlet ücreti takdir edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, tespit ve depo edilen fark bedelin işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiği, dava konusu 570 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu, yeni ada ve parsel numarası alarak tapuya kaydedildiği, yüzölçümünün de değiştiğinin anlaşıldığı, taşınmazın yeni oluşan koordinatları itibarıyla kamulaştırma kapsamında kalıp kalmadığı ya da ne kadarlık kısmının kamulaştırma kapsamında kaldığının açıklığa kavuşturulması açısından fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, taşınmazın alanının 15.367,41 metrekareye düşerek tamamının kamulaştırma kapsamında kaldığının belirlendiği, yeniden yapılan hesaplama sonucu kamulaştırma bedelinin 374.875,67 TL olacağı, bu durumda fazladan depo edilen bedelin davacı idareye iadesi gerektiği gerekçesiyle, davacı idare vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; her ne kadar 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu taşınmazın güncel tapu bilgileri üzerinden yeniden hesaplama yapılmış ise de davacı idare tarafından bu hususun istinafa konu edilmediğini, istinaf mahkemesince taleple bağlılık ilkesinden uzaklaşılarak fazladan depo edilen bedelin iadesine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, yine iadeye konu paranın, bankadan çekilmiş ise çekildiği tarihe kadar işlemiş faiziyle birlikte davacı idareye iadesine yönelik hüküm tesisinin hatalı olduğunu, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu yüzölçümünün küçüldüğünü, bu durumda taraf vekillerinin katılımıyla taşınmaz mahallinde keşif yapılmak suretiyle rapor alınması gerekirken, dosya üzerinden hazırlanan rapora göre hüküm tesis edilemeyeceğini, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının doğru olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, eldeki davanın 2020 yılının son günlerinde açılmış olması nedeniyle, 2021 yılı tarımsal üretim verileri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken kapitalizasyon faiz oranının % 3 alınması gerektiğini, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede mutad olarak yetiştirilen ürünlerden olmadığını, üretim masraflarının yüksek alındığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı doğru olduğu gibi objektif değer artışı uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.