"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/704 Esas, 2023/1178 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/712 Esas, 2021/738 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, Merkez ilçesi, ... köyü 106 ada 26 parsel (eski 569 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi tek yanlı yapılan acele kamulaştırmada belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın konumu, niteliği, arazi yapısı, verim gibi hususlar değerlendirildiğinde belirlenen kapitalizasyon faizi, objektif değer artışı, taşınmaz sınıfı gibi belirlemelerin hatalı olduğunu ileri sürerek bedelin yeniden belirlenmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı Hazine lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon faizinin %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını, dava kabul edildiğinden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açılış tarihi 2020 yılı sonu olduğundan idarenin bedelin düşük çıkması için kötüniyet ile tüm davaları açtığını, bu nedenle 2021 yılı verileri dikkate alınarak taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi gerektiğini, kapitalizasyon faizinin daha düşük alınması gerektiğini, taşınmazın merkeze, tren yoluna ve karayoluna uzaklığı ile idare tarafından düzenlenen kıymet takdir tutanağında bile objektif değer artışı verildiği gözetildiğinde hiç verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin düşürülmesi ekonomik değeri düşük ürünlerin esas alındığını, masrafın brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağını, komşu 416 parselin m² değerinin 25,20 TL belirlendiğini, Muş arazilerinin ova olup verimli olduğunu, taşınmaz 1. sınıf tarım arazisi olduğu halde 3. sınıf arazi gibi verimin belirlendiğini, her ne kadar ek raporda bilirkişi tamamının kamulaştığını söylese de kısmen kamulaştığını ve arta kalan alanda değer azalışının en az %25 olması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza kapitalizasyon faiz oranı % 4 olarak uygulanmak suretiyle net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken dava 4 ay içerisinde sonuçlandırılamadığı için kanun gereği hükmedilen ve depo edilmeyen yasal faizi de kapsar şekilde peşin ödeme kararı verilmesi, güncel tapu durumuna göre tespit edilen kamulaştırma bedeli İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedeli olarak belirlenen 36.836,66 TL'den düşük olduğundan fazla depo edilen 7.431,41 TL'nin iadesine karar verilerek davacı idare ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca kadastro yenileme çalışmaları sonucu değişikliklere dair bilirkişi incelemesinin dosya üzerinden yapıldığını, yeni alan üzerinden yeniden yerinde keşif yapılmadığından kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı uygulanmaması uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.