"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/259 Esas, 2023/1624 Karar
KARAR : Süreden ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin süreden reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü, yeni ... ada ... parsel (eski ... parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele 01.05.2020 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte derhal davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine adına tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masrafların ise düşük alındığını, bilirkişi raporu hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının %6-7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok düşük olduğunu, davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; öncelikle davalı vekilinin itirazlarının incelenmesinde, İlk Derece Mahkemesince istinaf başvuru masraflarının yatırılmasına ilişkin muhtıranın davalı vekiline usulüne uygun olarak 23.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen harç ve masrafların muhtırada belirtilen iki haftalık kesin süre geçtikten sonra 01.10.2023 tarihinde yatırıldığının anlaşıldığı, bu durumda istinaf yoluna süresi içinde başvurulmadığından davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddi gerektiği; davacı idare vekilinin itirazlarının incelenmesinde, sulu tarım arazisi niteliğindeki davaya konu taşınmaza o yörede mutad olarak ekilen buğday, silajlık mısır, karpuz ürünleri münavebeye esas alınarak % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanması suretiyle net gelirine göre resmi veriler uyarınca değer biçilmesinde, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları gözetilerek davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak, tespit ve depo edilen fark bedelin işlemiş nemalarıyla birlikte ödenmesine karar verilmesi gerektiği, taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yüzölçümünün artmış olduğunun anlaşıldığı, taşınmazın tamamının (9.274,95 m2) kamulaştırma sahasında kaldığının tespit edildiği, bu durumda yeniden yapılan hesaplama sonucu toplam kamulaştırma bedelinin 206.267,47 TL olacağı, tespit edilen fark bedelin davacı idarece depo edildiği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; hesaplama yapılırken Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin dikkate alınamayacağını, bu verilerin bilimsellikten uzak olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden az olamayacağını, buna rağmen ürün verim miktarının yüksek, üretim masrafların ise düşük alındığını, bilirkişi raporunun hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağını, münavebeye esas alınan ürünlerin yörede yetişen mutad ürünlerden olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının % 6 - 7 olarak uygulanması gerektiğini, acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, davalı vekilinin istinaf talebi olmadığı halde kadastro yenileme çalışmaları sonucu dava konusu taşınmazın yüzölçümünün arttığından bahisle davacı idarenin aleyhine olacak şekilde kamulaştırma bedelinin artırılmış olmasının haksız olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak dava tarihi itibarıyla değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Muş İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.