Logo

5. Hukuk Dairesi2023/8959 E. 2024/2347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, Hazine’nin bilirkişi raporundaki tespitlere itirazı üzerine bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca getireceği net gelir üzerinden değer biçilmesinde, uygulanan kapitalizasyon faiz oranında ve diğer tespitlerde bir isabetsizlik görülmeyerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1008 Esas, 2023/1183 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü, ... parsel (yeni 104 ada 21 parsel) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı Hazine tarafından Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/265 Değişik İş sayılı karar ile müvekkile ait taşınmaz üzerine kamulaştırma işlemlerine başlanıldığını, davacı Hazine tek yanlı ve müvekkile bildirilmeyen işlemleri sonucunda kamulaştırma işlemi yapılıp müvekkile ait Muş ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan ... nolu parsel üzerine kamulaştırma şerhi konulduğunu, yapılan keşif sonucunda hazırlanan bilirkişi raporuna göre müvekkile söz konusu ... nolu parsel yani 4.500,00 m²lik taşınmaz için 58.214,00 TL ödeme yapıldığını, dava konusu ... nolu parselin Muş Merkeze 20 km mesafede olduğunu, taşınmaza ilişkin herhangi bir ulaşım problemi olmadığını, değişik iş dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğu olduğunu, objektif değer artışı hesaplanırken %100 olarak hesaplanması kabul edilebilir bir durum olmadığını, bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirilmede de, söz konusu taşınmazın eğimi, toprak yapısı, derinliği ve verim durumunun toprak işlemeye, ekilip biçilmeye elverişli olduğu il genelinde tarımı yapılan bitkileri yetiştirmeye müsait olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen hesaplama yapılırken parasal olarak değeri en düşük tarımsal ürünlerin hükme esas alındığını, herhangi bir emsal satış işlemine tabi tutulmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespitine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Hazine lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon faizinin %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını, dava kabul edildiğinden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, sılajlık mısır, karpuz verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilip ortalamadan uzaklaşma gerekçeleri de belirtilerek m² birim fiyatının 24,39 TL olarak hesaplanmasında

, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasında, arta kalan alanın geometrik şekli, yüz ölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı değerlendirilerek değer azalışı verilmemesinde, taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi ve Anayasa mahkemesinin ihlal kararları çerçevesinde davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken dava 4 ay içerisinde sonuçlandırılamadığı için kanun gereği hükmedilen ve depo edilmeyen yasal faizi de kapsar şekilde peşin ödeme kararı verilmesi, dava konusu parsel ... parsel( yeni 104 ada 21 parsel ) sayılı taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 22 inci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince yeni duruma göre fen bilirkişisinden ek rapor alındığı, 13.04.2023 tarihli fen bilirkişisi ek raporuna göre, 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın yüzölçümünün azaldığı ve güncel hali ile taşınmazın B harfi ile gösterilen 29.059,69 m²sinin kamulaştırma sahasında olduğu bildirildiğinden güncel tapu durumuna göre tespit edilen kamulaştırma bedeli İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedeli olarak belirlenen 728.340,12 TL'den düşük olduğundan fazla depo edilen 19.00,87 TL'nin iadesine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.