"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/169 Esas, 2023/1619 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; Muş ili, ... ilçesi, ... köyü, ... ada ... parsel (eski ... parsel) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı idarece yapılan işlemlerin usule aykırı olduğunu, irtifak kamulaştırması yapılması işleminde kamu yararının bulunmadığını, müvekkilinin taşınmazı için takdir edilen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, müvekkilinin ciddi şekilde hak kaybına uğrayarak mağdur olacağını, haksız ve kötüniyetli davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespitine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca Maliye Hazinesi adına terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon faizinin %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, 2020 verilerinin esas alınması gerektiğini, TÜİK, TMO ve taşınmazın zengin toprak yapısı dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faizinin daha düşük belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın merkeze ve karayoluna uzaklığı ile idare tarafından düzenlenen kıymet takdir tutanağında bile %5 objektif değer artışı verildiği gözetildiğinde hiç verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin düşürülmesi amacıyla ekonomik değeri düşük ürünlerin esas alındığını, aynı baraj kapsamında Bingöl tarafında kalan ve 2010-2015 yıllarını kapsayan kamulaştırma davalarında dönümün 30.000-35.000 TL belirlendiğini, Muş arazilerinin ise daha verimli olduğunu, taşınmaz 1. sınıf tarım arazisi olduğu halde 3. sınıf arazi gibi verimin belirlendiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday, şeker pancarı, karpuz verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilip ortalamadan uzaklaşma gerekçeleri de belirtilerek m² birim fiyatının 22,23 TL olarak hesaplanmasında
, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasında, taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi ve Anayasa Mahkemesinin ihlal kararları çerçevesinde davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmesinde ve davalılar yararına tek maktu vekâlet ücreti takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa işlemiş neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken yalnızca fark bedelin ödenmesine karar verilmesi, dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında %10 oranında objektif değer artışı takdir edilmesi gerekirken takdir edilmemesi, dava konusu parsel ...( yeni ... ada ... parsel ) sayılı taşınmazın UYAP sisteminden alınan güncel tapu kaydından dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucu yeni tapu kayıtlarının oluştuğu ve taşınmazın yüzölçümünün değişmiş olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince yeni duruma göre ek rapor alındığı, 01.06.2023 tarihli fen bilirkişisi ek raporuna göre, 3402 sayılı Kanun'un 22 inci maddesinin (a) bendi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın yüzölçümünün azaldığı ve güncel hali ile taşınmazın tamamının 8.909,60 m² sinin kamulaştırma sahasında olduğu bildirildiğinden %10 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle tespit edilen bedel üzerinden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek aynı yerdeki davalıya ait taşınmazlar için %20 Objektif değer artışı uygulandığını, kapitalizasyon faiz oranının %3 uygulanması gerektiğini, objektif değer artış oranı uygulanmamasının hatalı olduğunu, üretim masraflarının 1/3ünden fazla alınmaması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve uygulanan objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine ve bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.