"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/692 Esas, 2023/1397 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı Hazine adına göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Muş ili, ..., ... köyü 106 ada 7 parsel (eski 455 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tek yanlı yapılan acele kamulaştırmada belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın konumu, niteliği, arazi yapısı, verim gibi hususlar değerlendirildiğinde belirlenen kapitalizasyon faiz ve objektif değer artışı oranı ile taşınmaz sınıfı gibi belirlemelerin hatalı olduğunu ileri sürerek bedelin yeniden belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, gelirin yüksek, giderin düşük gösterildiğini, TÜİK ve TMO'nun verileri de dikkate alınarak ortalama gelir hesabı yapılması gerektiğini, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin yükseltilmesi için sebzenin eklendiğini, kapitalizasyon faizinin %5 olarak alınması gerektiğini, acele kamulaştırma tarihinin değerlendirme yılı olarak esas alınması gerektiğini, taşınmazın kuru arazi olup sulama kaynağının yeterli olup olmadığının araştırılmadığını, ortalamanın üstüne çıkma sebeplerinin açıklanmadığını, dava kabul edildiğinden lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının bozulmasını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu, TÜİK, TMO vekili ve taşınmazın zengin toprak yapısı dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faizinin daha düşük belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın merkeze ve karayoluna uzaklığı ile idare tarafından düzenlenen kıymet takdir tutanağında bile %5 objektif değer artışı verildiği gözetildiğinde hiç verilmemesinin kabul edilemez olduğunu, münavebe ürünlerinin doğru seçilmediğini, bedelin düşürülmesi amacıyla ekonomik değeri düşük ürünlerin esas alındığını, aynı baraj kapsamında Bingöl tarafında kalan ve 2010-2015 yıllarını kapsayan kamulaştırma davalarında dönümün 30.000-35.000 TL belirlendiğini, Muş arazilerinin ise daha verimli olduğunu, taşınmaz 1. sınıf tarım arazisi olduğu halde 3. sınıf arazi gibi verimin belirlendiğini, arta kalan 4876,70 m² alanda değer azalışı verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın sulu vasfında ve kapitalizasyon faiz oranın da % 4 olarak uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak derhal ödenmesine karar verilen fark bedelin varsa neması ile birlikte ödenmesine karar verilmesi gerekirken dava 4 ay içerisinde sonuçlandırılamadığı için kanun gereği hükmedilen ve depo edilmeyen yasal faizi de kapsar şekilde peşin ödeme kararı verilmesinin, arta kalan alanın geometrik şekli, yüz ölçümü, taşınmazın bütünlüğü ve işlemeli tarıma uygun olup olmadığı değerlendirilerek %15 oranında değer azalışı verilmesi gerekirken %5 değer azalışı takdir edilmesinin, İlk Derece Mahkemesince tespit edilen fark bedelin peşin ödenmesine karar verildiğinden bu tutar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar tarihine kadar,güncel tapu durumuna göre tespit edilen kamulaştırma bedeli nedeniyle oluşan fark bedel ile İlk Derece Mahkemesince eksik depo ettirilen tutar yönünden ise Daire karar tarihi esas alınarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı ve davalı vekili istinaf başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.