"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/111 Esas, 2023/170 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mardin ili, ..., ..., 683 parsel sayılı taşınmaza yolun genişletilmesi amacıyla kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek el atma karşılığı ve ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuksuz olup reddinin gerektiğini ileri sürmüştür.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.02.2015 tarihli ve 2014/30 Esas, 2015/12 Karar sayılı kararı ile davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 11.02.2015 tarihli ve 2014/30 Esas, 2015/12 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyaya celbi sağlanan Mazıdağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5 Esas, 2012/4 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar vekilinin dava dilekçesinde; dava konusu 683 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından 1987 yılında yol yapmak suretiyle 2008 yılında ise yol genişletmek suretiyle el atıldığını ileri sürüp her iki farklı tarihte el atılan yer bedelini talep ettiği anlaşılmakla; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; genişletme çalışması sırasında el atılan 4.562,98 m²lik kısmın bedeline hükmedildiği; ancak yol yapmak suretiyle el atılan 19.415 m²lik kısım için herhangi bir hüküm kurulmadığı verilen kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mazıdağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5 Esas, 2012/4 Karar sayılı dosyasından, dava konusu taşınmazın 19.415 m²lik kısmına davalı idare tarafından yol yapmak suretiyle el atıldığı ve el atılan kısmın halen yol olarak kullanıldığı anlaşılmakla davalı idarenin el atma eyleminin devam ettiği ve fiili el atma eylemi devam ettiği sürece dava konusu taşımazın maliklerinin tazminat talep etme hakkı olduğundan Mahkemece verilen önceki karar kesin hüküm teşkil etmez. Açıklanan bu husus gözardı edilerek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2016/492 Esas, 2020/102 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 04.03.2020 tarihli ve 2016/492 Esas, 2020/102 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki Mardin ili, ..., ... 135 ada 2 parsel (eski 863) sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; dava konusu 863 parsel (yeni 135 ada 2 parsel) sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol genişletmek suretiyle el atılmasına ilişkin Mazıdağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5 Esas, 2012/4 Karar sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın 4.562,98 m²lik kısmının bedelinin ödenmesine karar verildiği, bu dosyada ise taşınmazın 5.675,59 m²lik kısmına yol genişletilmek suretiyle el atıldığının belirlendiği anlaşılmakla; taşınmazın krokisi ile el atıldığı belirlenen kısımların krokisi çakıştırılarak taşınmaza el atılan kısmın, bedeli ödenen bölüm içinde kalıp kalmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması, münavebeye esas alınan ürünlerin ve ağaçların maktu değerlerinin değerlendirme tarihi olan 2014 yılı Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden resmi verileri getirtilip, bilirkişi raporu denetlenerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, 2016 yılı verilerine göre belirleyen bilirkişi raporunun hükme esas alınması, dava tarihinden geriye doğru hesap yapılmak suretiyle ecrimisil bedelinin tespit edilmesi gerekirken, 2016 yılından geriye dönük hesap yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, kabule göre de dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz vasfının hatalı belirlendiğini, hükme esas alınan raporun eksik incelemeye dayalı olduğunu, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında kapitalizasyon faiz oranın hatalı belirlendiğini, objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini, arta kalan kısımda değer artışı olduğunu, mahsup edilmesi gerektiğini, ecrimisil bedeline hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve davalı idareden tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsili ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.