"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/633 Esas, 2020/352 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Çankaya ilçesi, ... Mahallesi 2598 ada 15 (yeni 2994 ada 8 ) parsel sayılı taşınmaza yol yapılması suretiyle fiilen el atıldığından bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idarece verilmiş cevap dilekçesine dosya içerisinde rastlanmamıştır. Davalı idare vekilinin cevap süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçesinde yetki husumet görev zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2014/606 Esas, 2016/401 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ancak; taşınmaza 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığından, maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, hükmün bu nedenle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
2. Dairemizin düzeltilerek onama ilamına karşı davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
3. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; yargılama devam ederken davacılardan ...’un dava konusu taşınmazdaki payını 18.03.2016 tarihinde dava dışı ...'a, ...’un "da"; 16.05.2016 tarihinde dava dışı ...’a sattığının anlaşıldığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci bendi uyarınca davanın açılmasından sonra dava konusunun davacı tarafından devredilmesi halinde devralmış olan kişinin görülmekte olan davada davacı yerine geçeçeği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği hükmü getirilmiş olduğunu, yasal düzenleme gözetilerek işlem yapılması ve yeni malike ihtarda bulunulmak suretiyle hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verilmek suretiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacılardan ... dava konusu 2994 ada 8 nolu parselde kayıtlı bulunan 6 nolu bağımsız bölümdeki hissesini 13.03.2020 tarihli ve 26001 sayılı yevmiye ile ...'a ...'ın da ½ oranında hissesini 20.03.2020 tarihli ve 28504 sayılı yevmiye ile Yusuf Şahin'e sattığını, davanın ... yönünden konusuz kaldığını, terkin hükmünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve geçici 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı da gözetilerek davalı idare vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Davacılardan ...'in, dava konusu 2994 ada 8 nolu parselde kayıtlı bulunan 6 nolu bağımsız bölümdeki hissesini, 13.03.2020 tarihli ve 26001 sayılı yevmiye ile ...'a, ...'ın da ½ oranında hissesini 20.03.2020 tarihli ve 28504 sayılı yevmiye ile Yusuf Şahin'e sattığının beyan edildiğinden dava konusu taşınmazın tapu kaydı ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek beyan edildiği şekilde maliklik durumunun değişmiş olduğunun anlaşılması halinde yeni maliklerin, 6100 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yeni maliklere ihbarda bulunmak suretiyle hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
4. Dava konusu taşınmazın fiilen el atılan ve bedeline hükmedilen 75,00 m²lik kısmındaki davacı paylarının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında bu hususta infazı zorlaştırıcı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.