Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9021 E. 2024/3021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar, üstün ve eksik yönleri gözetilerek kıyaslama yapılarak değer biçilmesi ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, mahkemece hükmedilen bedelin uygun olduğu, ancak hüküm fıkrasında bedele ilişkin yazım hatası bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/134 Esas, 2023/60 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.03.2024 tarihi tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Giresun ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi 89 ada 89 (eski 10) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.04.2015 tarihli ve 2014/159 Esas, 2015/306 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizice yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak incelenen emsal satışın değerlendirme tarihi olan 2014 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değeri, dava konusu taşınmazınkinden fazla olduğu halde, dava konusu taşınmazın daha değerli olduğunun kabulü ile metrekare bedeli belirleyen bilirkişi heyeti raporu inandırıcı bulunmadığından bahisle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 10.04.2018 tarihli ve 2017/94 Esas, 2018/170 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.04.2018 tarihli ve 2017/94Esas, 2018/170 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Dairemizin bozma ilamında bilirkişi heyeti raporu inandırıcı bulunmadığından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulduğu halde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak suretiyle ve soyut ifadelerle taşınmazın metrekare bedelinin uygun olduğu görüşüyle hükme esas alınmış olup bozma gerekleri yerine gelmediği gibi bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığından bahisle yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda daha düşük bedel tespit edildiği halde usuli kazanılmış hak dikkate alınarak daha yüksek bedele hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında ve tapu kayıtlarında taşınmazın 443,46 m² olduğu, kamulaştırma işleminin bu yüzölçümüne göre yapıldığı ve müvekkiline inşaat izni için yola terkin yaptırıldığı ve bedelini ödenmediği, yıllarca müvekkilinin şerh işli taşınmazında kullanamadığı alan olduğu halde raporda taşınmazın 382,36 m² olarak kabulüyle hesaplama yapılması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın, dosya kapsamına sunulan ve kamulaştırma şerhi nedeni ile fiilen inşaatına başlanılamamış projeye göre de üzerinde 5 katlı bina yapılarak yaklaşık olarak 10 daire oluşturulabilecek bir taşınmaz olduğu ve bu durum taşınmazın değerini kat be kat artırdığı halde bilirkişi raporunda hatalı ve eksik inceleme ile metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak bozma öncesi belirlenen bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Haklari Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

5. Mahkemenin tespit ettiği kamulaştırma bedeli olan 449.655,36 TL'ye faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde faize ilişkin hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm fıkrasının; (1) nolu i bendinin üçüncü paragrafında yazılı ''3.324,60'' sayısının çıkartılmasına, yerine ''449.655,36'' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.