"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/846 Esas, 2023/1180 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/463 Esas, 2021/629 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi, 542 ada 266 parsel sayılı taşınmaza yol geçirilmek suretiyle davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve kanuna aykırı olarak açılan davayı kabul etmediklerini, reddini talep ettiklerini, 542 ada 266 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işlemleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesi gereğince özel parselasyon planına göre yürütülen eski 174 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluştuğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bedelinin davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın m² fiyatının ilk kararda olduğu şekilde 11.000,00TL olması gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın usulüne uygun kamulaştırıldığını ve bedelinin ödenmiş olduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini, emsal taşınmazın yüzölçümü farklı olup, emsal taşınmaz üzerinde yapı bulunduğunu, niteliğinin de farklı olduğunu, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmemesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, aynı bölgeden gelen ve Yargıtay denetimden geçen dosyalara göre hükme esas alınan metrekare birim fiyatları birlikte gözetildiğinde dava konusu parsel için belirlenen 7960TL/m² birim fiyatın makul ve hakkaniyete uygun olduğu kabul edilerek davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4.2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir
3. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın 2016 yılında Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² birim değerinin Belediye Başkanlığından sorulması doğru olmadığı gibi dava konusu taşınmaza yakın olan somut emsalle kıyaslama yapılırken soyut ifadelerle dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan 6 kat değerli olduğunun kabulü ve dava konusu taşınmaza yakın 542 ada 275 parselin 2014 yılının Mayıs ayında metrekare birim fiyatının 1430,00TL yine dava konusu taşınmaza yakın 539 ada 233 parsele 2017 yılının Temmuz ayında 1600,00TL 540 ada 253 parsele 2017 yılının Kasım ayında 2400,00TL değer biçildiği ve Dairemizin denetiminden geçtiği de gözetildiğinde bu metrekare birim fiyatlarından ayrılma nedenleri gerekçelendirilmeden dava tarihi olan 10.10.2016 tarihinde dava konusu taşınmaza 7960,00TL metrekare birim fiyatının belirlenmesi nedeniyle rapor inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
4. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, İlk Derece Mahkemesinde verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan redde ilişkin Bölge Adliye Mahkeme kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesin
16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.