"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/348 Esas, 2023/1051 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu pilon yeri bedelinin tespiti ile davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... parsel (ifrazen ... parsel) sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu pilon yeri bedelinin tespiti ile pilon yerinin davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedar olduğu 186,05 m²lik kısımda pilon yeri için kamulaştırma kararı verildiğini, taşınmazdan özellikle elektrik tellerinin geçmesi, taşınmazda elektrik kurumu lehine irtifak hakkı ve huzurdaki davada olduğu gibi bir kısmının elektrik kurumu tarafından kullanılmasının taşınmazda çok ciddi bir şekilde değer kaybına sebebiyet verdiğini, irtifak hakkı tesisi veya kamulaştırılacak alan ne kadar küçük olursa olsun, elektrik telleri ve direkler ile trafoların tüm parseli etkilediğini, bu husus dikkate alınarak kamulaştırma nedeniyle müvekkilinin taşınmazında meydana gelen değer kaybının da kamulaştırma bedeline dahil edilmesi gerektiğini gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarelerince düzenlenen kıymet takdir raporundaki bedelin uygun olduğunu, yüksek bedel belirlendiğini, hattın güzergahı ve geometrik durumu nazara alındığında taşınmazda meydana gelen değer düşüklüğünün çok az olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; sadece pilon yeri için kamulaştırılan alanın değerinin belirlenmesi hatalı olup arta kalan kısım yönünden de değer azalışı hesaplanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın yüzölçümü itibarıyla satışı daha kolay olduğundan emsal taşınmazdan daha değerli olduğu halde düşük değer biçildiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak m² rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazdan geçen pilon yeri bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan ve aynı kamulaştırma kapsamında kalan, Dairemizin 2023/3343 Esas, 2023/9476 Karar sayılı dosyası ile denetimden geçerek onanmak suretiyle kesinleşen, İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/527 Esas, 2021/355 Karar sayılı dava dosyasında 13.09.2019 tarihi değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle 1865 ve 1866 parsel sayılı taşınmazlara 3.000,00 TL/m² değer biçildiği anlaşılmakla, değerlendirme tarihi olan 12.07.2019 itibarıyla dava konusu taşınmaza takdir edilen 2.000,00 TL/m² birim fiyatı inandırıcı görülmediğinden, 1865 ve 1866 parsel sayılı taşınmazlar için tespit edilen m² değerinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
5. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan eski irtifak hakları nedeniyle taşınmaz üzerinde meydana gelecek olumsuz etki, oran ve miktarı araştırılarak belirlenecek miktarın, tazminat bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idare ile davalı ...'den peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.