"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/308 Esas, 2022/2863 Karar
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/460 Esas, 2020/210 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddi ile kamu düzeni gereği İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü 545 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, bölgede doğalgaz ve toplu taşıma hizmetinin bulunduğunu, Bursa ilinin en prestijli özel okullarının bu bölgede yer aldığını, taşınmazın belediye hizmetlerinden yararlanma durumu ile meskun mahalde olup olmadığının ... Belediye Başkanlığından araştırılmasını, taşınmazın arsa olarak nitelendirilmemesi halinde kapitalizasyon faizinin %4, objektif değer artışının %500 oranında alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artışı oranının yüksek uygulandığını, zeytin ürününde fiyatın fahiş alındığını, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, buna karşılık davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin ise doğru olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Bursa ilinin villalar bölgesinde yer aldığını ve yapılaşmanın hızlı olduğunu, bu nedenle taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arsa olarak kabul edilmediği takdirde kapitalizasyon faiz oranının %4, objektif değer artışı oranının %500 olarak uygulanması gerektiğini, zeytin ürününde verimin düşük alındığını, değer düşüklüğü oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında, 1/5000 ölçekli nazım imar planı içinde tarım alanında yer aldığı, etrafının meskun olmadığı ve belediye hizmetlerinden faydalanmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla taşınmazın arazi olarak nitelendirilerek net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin isabetli olduğu, kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek suretiyle sulu arazi için %4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanarak net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu, taşınmazın konum ve özelliklerine göre gerçek değerini belirlemek amacıyla uygulanan objektif değer artış oranının makul olduğu, davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hukuka uygun olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan bedelin derhal ödenmesi yönünde İlk Derece Mahkemesince ara karar verildiği, ancak uygulanacak yasal faizin ara karar tarihine kadar olması gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; depo edilen bedel vadeli hesaba yatırıldığı gözetilerek müvekkili idare aleyhine faize hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, aksi kabul edilse bile karar tarihine kadar faiz uygulanabileceğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kapama zeytin bahçesi niteliğindeki Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü 545 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca zeytin geliri esas alınarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ilişkin hüküm kurulması yerindedir.
3. Buna karşın; karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan ve ara kararla ödenmesine hükmedilen bedelin işlemiş tüm nemalarının davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendine ayrı bir bent olarak "Karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan ve ara kararla ödenmesine hükmedilen 129.433,88 TL bedelin işlemiş tüm nemasıyla birlikte hak sahibi davalıya ödenmesi için ilgili banka şubesine derhal yazı yazılmasına, (infaz aşamasında ödeme yapılırken önceki ödemeler dikkate alınarak mükerrer ödenmeye sebep olunmaması hususuna dikkat edilmesine)" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.