Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9409 E. 2024/3537 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve bu bedelin hak sahiplerine ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında dava konusu taşınmazdaki bir payın dava dışı bir kişiye devredildiği ve bu kişinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru görülmediğinden, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2479 Esas, 2023/941 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapudan yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili ve davalı ... vd. vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Çatalca ilçesi, ... Mahallesi 127 ada 989 parsel (eski 2024 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın konumu itibarıyla çok değerli olduğu dikkate alınarak ve reel emsaller gözetilerek dava konusu arazinin gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma kararında taşınmazın metrekare birim fiyatı olarak takdir edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın konum olarak gayet kıymetli bir noktada bulunduğunu, arsa olarak değer biçilmesi gerektiğini, davacı tarafın uzlaşma talebinde teklif ettiği birim fiyatın da çok düşük olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.11.2020 tarihli ve 2018/320 Esas, 2020/414 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedelin karar kesinleştiğinde davalılara ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2022 tarihli ve 2021/1507 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, bilirkişi kurulu raporu ile resmi verilerin uyumlu olduğu, kamulaştırmadan arta kalan bölümlerin yüzölçümleri ve geometrik durumlarına göre belirlenen değer azalışı oranlarının yerinde olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak 27.11.2020 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 - 2020/39 sayılı kararıyla, 2942 sayılı Kanun’nun 7139 sayılı Kanun ile değişik 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinde yer alan "... idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere..." cümlesi, Anayasaya aykırılık nedeniyle iptal edildiğinden fark kamulaştırma bedelinin davalılara payları oranında derhal ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden, istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2022 tarihli ve 2021/1507 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın tapu kaydında tescil edilmiş bir irtifak bulunmadığı halde, dava konusu taşınmazdan fiilen geçen irtifak hakları nedeniyle meydana gelen değer düşüklüğü bedele yansıtılmak suretiyle aza hükmedilmesi, dava konusu taşınmaz ... Mahallesinde bulunduğu halde mahalle adı Nakkaş olarak hatalı yazıldığı gibi, yargılama sırasında dava konusu ... Mahallesi 2024 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-1 maddesi uyarınca yapılan uygulama sonucu 127 ada 989 parsel olarak tapuya tescil edildiği gözetildiğinde uygulama sonrası oluşan yeni ada/parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerekirken, eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile derhal davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare davalı ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlçe Tarım verileri hatalı uygulanıp kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranı yüksek belirlenerek tespit edilen bedelin yüksek olduğunu, arta kalan kısımda değer azalışı uygulanmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını ve davalılardan ...’nın dava konusu taşınmazdaki 1/10 hissesini dava dışı ...'e devrettiği anlaşılmakla davalı tarafın değiştirilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer azalışı oranının düşük olduğunu, metrekare birim bedeli düşük belirlenerek gerçek değerinin altında kamulaştırma bedeli belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vd. vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Buna karşın; yargılama devam ederken dava konusu taşınmazdaki ... payı, “mahkeme kararı ile satış” işlemi ile 12.07.2023 tarihinde dava dışı ... adına tapuya tescil edilmiş olup, ...’nın malik sıfatının kalmadığı gözetildiğinde, dava dışı olan malik 2942 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre davaya dahil edilip; taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vd. vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.