Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9562 E. 2024/5518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin kamulaştırma bedelinin tamamının derhal ödenmesi gerektiği yönündeki iptal kararı ve üçer aylık vadeli hesapta bloke edilen bedelden karar kesinleşme tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1525 Esas, 2023/1560 Karar

DAVA TARİHİ: 27.03.2017

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ: Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/381 Esas, 2019/193 Karar

4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü taraf vekilleri duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 2907 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin arsa vasfına göre belirlenmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise taşınmazın değeri belirlenirken hakkaniyete uygun olmayan Nilüfer İlçe Tarım Müdürlüğü verilerinin kullanılmamasını, objektif değer artışının %500 olarak, kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak değerlendirilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2019 tarihli ve 2018/381 Esas, 2019/193 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2019/2946 Esas, 2022/248 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dosya içeriğinden davacı idare vekiline İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının 02.07.2019 tarihinde, davalı tarafın istinaf başvuru dilekçesinin ise 15.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı idarece 05.08.2019 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusu hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmış olduğundan davacı idare vekilinin istinaf başvurusu hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamı ile davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin yüksek olduğunu, ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin düşük olduğunu, kapitalizasyon faiz ve objektif değer artışı oranının hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... Mahallesi 2907 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilerek karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tamamının derhâl ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.

5. Üçer aylık vadeli hesapta bloke edilip karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen bedele kararın kesinleşme tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile

Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ;

a) (1) numaralı bendinde yer alan “ karar kesinleşince davalı tarafa ödenmek üzere 3 aylık vadeli hesapta bloke edilmesine,” ibaresinin çıkartılarak, yerine “derhal ödenmesine” ibaresinin yazılmasına,

b) (2) numaralı bendinin (b) harfi ile gösterilen bölümünden “ İDM'nin son karar tarihi olan 21/03/2019 tarihine” ibaresinin çıkartılmasına, yerine “kararın kesinleşme tarihine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.