Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9642 E. 2024/2974 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlar, taşınmaz üzerindeki ürünlerin değeri ve kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesi hususları gözetilerek yerel mahkemenin kamulaştırma bedelini tespitine ve davalıya ödenmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/278 Esas, 2023/256 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Salıpazarı ilçesi, ... Mahallesi 283 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup buna göre taşınmazın değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 15.09.2021 tarihli ve 2020/270 Esas, 2021/311 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve 2022/189 Esas, 2022/249 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan ve dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede bulunan 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/18 Esas, 2020/310 Karar. sayılı dosyasında 09.06.2017 değerlendirme tarihi itibarıyla 150 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, dava konusu taşınmaza 15.10.2020 değerlendirme tarihi itibarıyla 68 TL/m² değer biçen rapor inandırıcı olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından emsalden kesilen düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılmak suretiyle hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ayrıca taşınmaz üzerinde bulunan fındık ağaçlarının değerlendirme tarihi olan 2020 yılı itibarıyla yaş, cins ve verim durumlarına göre maktu değerlerine ilişkin resmi veriler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine,kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma öncesi bilirkişi raporundaki aynı emsal taşınmaz kullanılarak belirlenen yeni metrekare değerinin, önceki raporda belirlenen metrekare birim değerinden daha yüksek tespit edildiğini, karşılaştırılma yapılan kriterlerini aynı olmasına karşın, tamamen subjektif değerlendirmelerle arsa değerinin yükseltildiğini, metrekare birim değerinden düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadan değer belirlenmesinin hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olmadığını, müvekkili idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin düşük belirlendiğini, 2017 değerlendirme tarihi itibarıyla aynı bölgede metrekare birim değerinin 200 TL olarak takdir edildiğini 2020 tarihi itibarıyla 83 TL değer biçilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak; üzerindeki fındık ağaçlarına kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden mutat münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıya aşağıda yazılı kalan harcın istenildiğinde iadesine, davalıdan 2.107,84 TL temyize başvurma harcının alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.