"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/268 Esas, 2023/235 Karar
DAVA TARİHİ: 17.11.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ...köyü 108 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.05.2015 tarihli ve 2014/678 Esas, 2015/369 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 05.05.2015 tarihli ve 2014/678 Esas, 2015/369 sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçlara yaş, cins, verim durumuna göre maktuen deger biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ise de taşınmazın zemin yönünden raporun geçersiz olduğu, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin (g) bendi uyarınca arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerektiği, bilirkişi raporunda emsal olarak esas alınan İkisu Mahallesi 117 ada 10 parsel sayılı taşınmaz dava konusu taşınmaza 19-20 km uzaklıkta olup, dava konusu taşınmazdan farklı yer ve özellikte olduğundan emsal olarak alınması doğru olmadığı gibi Dairece incelenen aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan merkeze 600-900 metre uzaklıktaki idarece 170 TL/m² değer biçilen taşınmazlara 700 TL/m² bedel belirlendiği gözetildiğinde idarece 81,80 TL/m²den kamulaştırılan dava konusu taşınmaza 650 TL/m² gibi yüksek değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı ve hükme esas alınacak nitelikte olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin bozma kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4.Dairemizce yapılan karar düzeltme incelemesi sonucunda; 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği bu sefer yapılan incelemede anlaşılmakla; Dairemizin 15.11.2017 tarihli ve 2016/14858 Esas, 2017/24773 Karar sayılı bozma ilamından (Doğru görülmemiştir) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Doğru olmadığı gibi) ibaresinin yazılmasına; ayrıca bozma ilamına son bir bent olarak, ''(7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 ncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,)'' cümlesinin eklenmesine, karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 14.01.2021 tarihli ve 2019/6 Esas, 2021/31 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 14.01.2021 tarihli ve 2019/6 Esas, 2021/31 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki Akçakale Mahallesi 108 ada 18 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur; ancak aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza bitişik olan 108 ada 21 parsel sayılı taşınmaza Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/235 Esas, 2018/228 Karar sayılı dosyasında, aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 562,11 TL/m² değer biçildiği ve bu kararın Dairemiz denetiminden geçerek 2018/11161 Esas, 2019/1747 Karar sayılı kararı ile onandığı yine, 108 ada 23 parsel sayılı taşınmaza Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/473 Esas, 2020/548 Karar sayılı dosyasında, 24.03.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 496,54 TL/m² değer biçildigi ve bu kararın Dairemiz denetiminden geçerek 2021/1945 Esas, 14502 Karar sayılı kararı ile onandığı, anlaşılmaktadır. Bu nedenle belirtilen dosyalar getirtilerek, dava konusu taşınmaz ile yakın ve benzer konumda bulunan taşınmazlar için belirlenen metrekare bedelinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi kabule göre de bozma öncesi belirlenen kamulaştırma bedeli bozma sonrası hükmedilen kamulaştırma bedelinden daha yüksek olduğundan ilk karar tarihine kardar faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, emsalin uygun olmadığını, bedelin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Bozma kararı ile hüküm tamamen ortadan kalktığından terkin yönünden yeniden hüküm kurulması gerekirken eski hükmün kesin olduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinde yer alan '' terkini daha önce sağlandığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına'' ifadesinin çıkarılması, yerine ''terkinine'' kelimesinin yazılması, suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.