"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/91 Esas, 2016/159 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Malatya ili, ..., ... Mahallesi 19 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 929,3 m² lik kısmındaki irtifak hakkı bedelinin tespiti ile irtifak hakkının tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.06.2005 tarihli ve 2003/818 Esas, 2005/194 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18.Hukuk Dairesinin 16.04.2013 tarihli ve 2013/4203 Esas, 2013/6565 Karar sayılı inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un değişik 14 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, İdare tarafından bu kanun hükümlerine göre tespit olunan malike karşı açılan davaların görülmesi sırasında taşınmaz tapu malikinin daha önce öldüğünün anlaşılması durumunda mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle yargılamanın sürdürüleceği öngörüldüğünden, tapu malikleri ..., ... ve ...'in mirasçıları yöntemince davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 14.04.2016 tarihli ve 2013/91 Esas, 2016/159 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin yüksek belirlendiğini, irtifak hakkı kurulmuş olan taşınmazdaki değer düşüklüğünün yüksek belirlendiğini, bahse konu bilirkişi raporları ve daha önce açılmış olan “acele el koyma” davasının raporları karşılaştırıldığında; dava konusu taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir hesabında, aynı Kurumların istatistikî bilgilerinden faydalanıldığı anlaşılmasına rağmen, bir yıl gibi kısa bir süre içinde bedellerin neden bu kadar arttığının anlaşılamadığını, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre taşınmaz üzerindeki ağaçlara yaş ve cinslerine göre ağaçların kesilmesi ile oluşan enkaz bedelinin de düşülmesi suretiyle değer biçilmesi gerekirken bu hususta herhangi bir hesaplama yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, kamulaştırma bedeline 25.09.2003 tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.