Logo

5. Hukuk Dairesi2023/9727 E. 2024/2806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği kararın, usul ve yasaya uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/94 Esas, 2023/588 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Edirne ili, Lalapaşa ilçesi, ... köyü 113 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, davalıya ait taşınmazın köy yerleşim alanına 1 km mesafede olduğunu, bahçecilik ve hayvancılık yapılabilecek durumda olduğunu, dereye mesafesi 50 mt olduğundan sulama sıkıntısı bulunmadığını, taşınmazda kavun ve karpuz yetiştirilebileceğini, davalı tarafından taşınmazın 5-6 dönümlük kısmında bahçecilik yapıldığını belirterek, taşınmazın gerçek değerinin Mahkeme tarafından belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli ve 2020/286 Esas, 2021/285 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2022 tarihli ve 2021/1199 Esas, 2022/1061 Karar sayılı kararı ile davacı idare vekilinin ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın kıymet takdiri raporunda sulu tarım arazisi olduğu belirtildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesiyle, ortaya çıkan çelişik durum giderilmemiş olup öncelikle dava konusu taşınmazın vasfı araştırılarak net olarak tespit edilmeden kuru tarım arazisi olarak kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması, bilirkişi kurulunca değerlendirmeye esas alınan münavebe ürünlerinin 2020 yılı itibarıyla ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek) gösteren veri cetveli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilerek yapılması gereken incelemede üretim masraflarına sermaye faizi, genel idarecilik giderleri, tarla kirası ve bilinmeyen masraflar, onarım, bakım, amortisman, faiz ve sigorta gibi diğer sabit masraf kalemlerinin dahil edilmeyeceğinin düşülmemesi hatalı olduğu gibi Dairemiz yerleşik uygulamasına göre arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer tespitinde üretim masraflarının ekonomik tarım yapmaya engel olacak kadar yüksek alınması da doğru olmayıp, brüt gelirinin 1/3'ü oranından da az olmaması gerektiği hususunun gözetilmesi gerekeceği gözönünde tutularak hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın değerin yüksek belirlendiğini, hükme esas raporun gerçeği yansıtmadığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza uygulanan objektif değer artış oranının düşük olduğunu, bölgede %150 oranında değer artış oranı uygulandığını, davaya konu taşınmazın sulu tarım yapılabilecek nitelikte olduğunu, taşınmazda kavun, karpuz, domates, patlıcan ve biber yetiştirilebildiğini, gerçek bedelin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.