"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/13 Esas, 2023/1167 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/754 Esas, 2021/339 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, ... Mahallesi, 1107 parsel sayılı taşınmazın 1600 m²lik kısmının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, idare tarafından usulü işlemler gerçekleştirilmiş ise ve müvekkilleri veya murisleri tarafından bedel artımı davası açılmış ise bu durumun gelen evrakların incelenmesinden anlaşılacağını, müvekkillerinin 1994- 1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma yapıldığını ve bedel artımı için avukata vekâlet verildiğini hatırladıklarını; ancak parsel numarasını hatırlamadıklarını, davacı tarafın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine göre tescil talep ettiğini ifade ettiğini, ancak, mülga 17 nci madde uyarınca müvekkillerinin ferağ vermeye davet edilmediklerini, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, davanın açılmasına sebebiyet verenin müvekkilleri olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar ..., ... , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmişlerdir.
3. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tapu kaydı malikleri davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile davalı ...'in ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, ancak diğer davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için ferağ da vermedikleri anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davayı kabul etmeyen davalılar aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesi, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğinden karar düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, davalılar lehine ise vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davanın kabulüne ilişkin verilen kararda, davayı kabul etmeyen davalı ve dahili davalılar yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinde, davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar ... vd. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılar ... vd. 'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.