"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/491 Esas, 2023/407 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Batman ili, ..., ... 10984 ve 10942 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol ve kaldırım olarak el atıldığını, bu nedenle taşınmazların el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 28.05.2015 tarihli ve 31.12.2015 tarihi ile 22.03.2016 tarihli encümen kararlarıyla dava konusu parsellerin bedelsiz bir şekilde resen yola terkin kararları alınarak, terkin işleminin gerçekleştirilmesi yazısı ve encümen kararının Batman Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiğini, Batman Tapu Sicil Müdürlüğünün yola terk işlemini başlattığını, terk işleminin gerçekleştirebilmek için taşınmaz üzerinde haciz ve tedbir gibi takyidatları olan kurumlardan terkin için muvafakat yazısı yazıldığını, bu nedenle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesi kapsamındaki itirazları doğrultusunda dava konusu taşınmazların rızai yola terk edildiğinde aksi halde bu encümen kararları nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; dava konusu 10942 nolu parselin; ana parselin rızai ifrazından 40 yeni parselle birlikte oluştuğu ve yeni oluşan diğer parsellerin yolu olduğunun görüldüğü; dava konusu 10984 nolu parselin ana parselin rızai ifrazından 20 yeni parselle birlikte oluştuğu ve yeni oluşan diğer parsellerin yolu olduğunun görüldüğü; dava konusu parsellerin dışındaki diğer parsellerin ifrazen oluşabilmesi, satılabilmesi, yol görebilmesi ve belediye hizmetlerinden yararlanabilmesi için ifraz işlemi sırasında dava konusu taşınmazların düzenleme ortaklık payı olarak yola terk edildiğini, İmar uygulaması ile taşınmazdan yol geçirildiğinden; sosyal ve kültürel amaçlı hizmetler için belediyeye karşılıksız terk edilmesi gereken %40 düzenleme ortaklık payının tespit edilecek bedelden indirilmesini, arta kalan kısımları yol görerek değer kazandıklarından meydana gelen değer artışının bedelden düşürülmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi gereğince bedelsiz terk edilmesi gereken yerlerden olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tapu maliklerinin muvafakati ile veya rızaen herhangi bir yola terk işleminin yapılmadığını ve dava konusu taşınmazların hala müvekkilleri adına tescilli olduğunu, belediyenin el atma tarihinden çok sonra almış olduğu tek taraflı idari işlem olan encümen kararlarının dikkate alınmaması gerektiğini, dava konusu taşınmazlarda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 15 inci ve 16 ncı maddeleri uygulaması olmuş olsa idi zaten buraların rızaen terk edildiğine dair muvafakatler ve gerekli tescil işlemlerinin yapılmış olması gerektiğini beyan ederek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 35 nci maddesinde “İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez.” hükmünün düzenlendiğini, somut olayda ifraz krokilerinde ve beyannamelerinde, özel parselasyona tabi tutulmak suretiyle taşınmazlardan imar yolu olarak terk edilen ve fiilen de yol olarak kullanılan parsellere ilişkin olarak dava açıldığını, dava konusu taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi gereğince bedelsiz terk edilmesi gereken yerlerden olduğunu, tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; tapu maliklerinin muvafakati ile veya rızaen herhangi bir yola terk işleminin yapılmadığını ve dava konusu taşınmazların hala müvekkilleri adına tescilli olduğunu, Batman Tapu Müdürlüğünün, Batman Belediyesinin bu encümen kararlarının hukuka aykırı olması sebebiyle uygulamaya almadığını ve bunları davalı belediyeye iade ederek Batman Belediyesinin tescil talebini reddettiğini, yapılan ifraz işlemlerinde de düzenleme ortaklık payı düşülmediğinin belirtildiğini, bu konuda belediyenin muvafakatnameyi dava dosyasına sunması gerektiğini, dava konusu taşınmazlarda 3184 sayılı Kanun'un 15 nci ve 16 ncı madde uygulaması olmuş olsa idi zaten buraların rızaen terk edildiğine dair muvafakatler ve gerekli tescil işlemlerinın yapılmış olması gerektiğini, dava konusu yerlerin bu usule göre işlem görmemesine ve müvekkillerinin mülkiyetinde olmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Batman ili, ..., ..., 10984 ve 10942 parsel sayılı taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinde “İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, ... saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez” hükmü gereğince ifraz krokilerinde ve yola terk beyannamelerinde, özel parselasyona tabi tutulmak suretiyle imar yolu olarak terk edilen ve fiilen de yol olarak kullanılan taşınmazlara ilişkin davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.