"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2008 Esas, 2023/1513 Karar
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/245 Esas, 2019/780 Karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve yol olarak terkini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Çanakkale ili, Gelibolu ilçesi, ... köyü 1365 ve 1366 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunda ve acele kamulaştırma dosyasında dava konusu taşınmazların değerinin düşük belirlendiğini, dava konusu taşınmazların sulu tarım arazisi vasfında olduğunu, %3 kapitalizasyon faiz oranının uygulanmasını, arta kalan alan yönünden de değer azalışı verilmesini, taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/1258 Esas, 2021/1380 Karar sayılı kararı ile kuru arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığını, bilirkişi raporlarında her ne kadar 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin son fıkrasına göre dava yılı olan 2019 yılı İlçe Tarım verileri yerine 2018 yılı İlçe Tarım verileri alınıp endeksleme yapılmışsa da, bulunan metrekare birim bedelinin aynı bölgeden Bölge Adliye Mahkemesinden geçen dosyalarla uyumlu olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının; kısmen iptaline karar verilmiş olup, Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararı esas alınarak kamulaştırma bedelinin davalıya nemaları ile birlikte derhâl ödenmesine ve istinaf karar tarihinde ödenebilir hâle gelmesi sebebiyle fark bedele dava tarihini takip eden 4 üncü ayın bitiş tarihinden istinaf karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ilişkin hüküm fıkrasının kamu düzeni gereğince düzeltilmesi gerektiği belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/1258 Esas, 2021/1380 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğine göre bulunduğu yörede yaygın olarak uygulanan münavebe sistemi İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden sorulup, 2019 değerlendirme tarihi itibarıyla resmi veriler de dikkate alınarak tespit edilecek münavebe sistemine göre taşınmazın değerinin belirlenmesi, dava konusu taşınmazların konumu ve bilirkişi raporlarında belirtilen özellikleri dikkate alınarak, belirlenen metrekare birim fiyatı üzerinden objektif değer artışı uygulanması ve dava konusu 1366 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 1.509,22 m²'lik kısmın geometrik şekli ve konumu dikkate alınarak değer azalışı uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının %50 alınmasının hatalı olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının ise %5 alınması doğru olmayıp, %6 alınması gerektiğini, üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3’den fazla olamayacağı yönündeki görüşün yanlış olduğunu, arta kalan alan yönünden değer azalışı verilmesinin yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunu, kuru tarımda kullanılan geliri en düşük münavebe ürününün alınmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın bulunduğu konum itibarıyla değerli olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların zemininin 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak bozma ilamı doğrultusunda tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi yerindedir.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.