Logo

5. Hukuk Dairesi2023/997 E. 2023/8467 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun davrandığı, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunun oluştuğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/168 Esas, 2022/443 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden husumetten reddine, davalı Antalya ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Antalya ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Antalya ili, Muratpaşa ilçesi ... Mahallesi ... ada 52 parsel sayılı taşınmazın imar planında ... kentsel ve arkeolojik sit alanında ve Sur önü düzenleme projesi kapsamı içerisinde kaldığını, 2001 yılında davalılar arasında yapılan protokol ile bu projenin uygulama yetkisinin her iki belediye arasında üstlenildiğini, aradan 30 yılı aşkın süre geçtiği halde imar programına alınmayarak kamulaştırma yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Antalya ... vekili cevap dilekçesinde, taşınmazın imar planında Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.09.1997 tarihli ve 3481 sayılı kararı ile uygun bulunan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında Kaleiçi Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanında Sur Önü Düzenleme Projesi kapsamında kaldığını, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun (2863 sayılı Kanun) 6 ncı maddesine göre surların korunması gereken kültür varlığı örneklerinden olduğunun belirlendiğini, aynı Kanun'un 8, 9 ve 13 üncü maddeleri doğrultusunda arkeolojik sit alanlarının imar planına ve parselasyon işlemlerine konu edilemeyeceğini, alınıp satılamayacağını, bu durumda davacı tarafından talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde taşınmazın kamulaştırma yetkisinin Kültür Turizm Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, 2863 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre taşınmazların kendisi değil varlığı bilinen veya daha sonra ortaya çıkacak korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının devlet malı olduğunu, doğal sit alanı ilan edilen taşınmazlarda mülkiyet hakkının ihlal edilmiş sayılamayacağını, davada yargı yolu itirazında bulunduklarını, hak dürşürücü süre yönünden davanın reddini, fiili el atmanın bulunmadığını, taşınmazın hisseli olması nedeniyle değerinin az olduğunu, çevresindeki yapılanmaya göre emsal değer alınamayacağını belirtmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 10.09.2013 tarihli ve 2017/4179 Esas, 2018/16609 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 10.09.2013 tarihli ve 2017/4179 Esas, 2018/16609 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın başka paydaşları tarafından Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2014/260 Esas, 2014/677 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; 1/1000 ölçekli imar planında Kaleiçi Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanında Sur Önü Düzenleme Projesi sınırları içinde kalan dava konusu taşınmaza Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda tamamına yeşil alan ve park düzenlemesi yapılarak fiilen el atıldığı, mahkemece bahsi geçen dava dosyasında ... yönünden davanın husumetten reddine, Antalya ... yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesince onandığı Kaleiçi Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanında Sur Önü Düzenleme Projesi sınırları içinde kalan ve tamamına fiilen el atıldığı hususu sabit olan dava konusu taşınmazın Antalya Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğu dahilinde bulunduğu gözetilerek, mahkemece, işin esasına girilip, talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ile davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davanın ... yönünden husumetten reddine, Antalya ... yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Antalya ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Antalya ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idarece el atılmadığını, husumetin belediyelerine yöneltilmesinin hatalı olduğunu, projenin Kültür Bakanlığının programı dahilinde olduğunu, ayrıca 1/1000 ölçekli uygulama imar planı yapmanın ilçe belediyesinin görevi olup, mevzuatın verdiği yetki ve görev çerçevesinde söz konusu bölgenin uygulama imar planı da ilçe Belediyesi olan Muratpaşa Belediyesi tarafından yapıldığını, dosyada bulunan bilirkişi raporunda değeri 5.041,78 TL, ek raporda ise 4.537,60 TL olarak belirlenmesine rağmen son olarak tanzim edilen ve hükme esas olarak alınan 19.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² değeri ile ilgili olarak yukarıda bahsi geçen raporlarda yer alan değerlere yer verilmekle beraber başka bir mahkemece belirlenen bedel göz önüne alınarak dava konusu taşınmazın m² bedelinin 8.600,00 TL olabileceği belirtilmiş ve mahkemece de 8.600,00 TL'lik bedel üzerinden karar verildiğini, bu durumun çelişki oluşturduğunu, dosyada bulunan bilirkişi raporları arasında çelişkiler bulunduğunu, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, dava konusu Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, 876 ada 52 parsel sayılı taşınmazın Kaleiçi Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanında kaldığını, bilirkişilerce raporların dayanağının açıklanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ile sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasına,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.