"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/887 Esas, 2023/518 Karar
DAVA TARİHİ: 27.07.2017
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/160 Esas, 2021/123 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... köyü 103 ada 4 ve 6 parsel, 118 ada 18 parsel ile 115 ada 32 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin ilk kararla tespit edilen kısmına 28.11.2017 tarihinden ilk karar tarihi olan 01.06.2018 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası tespit edilen fark bedele ise 28.11.2017 tarihinden son karar tarihi olan 08.04.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, kamulaştırma konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedeli tespit edilirken hesap hatası yapıldığını, toplam arazi bedelinin 971.525,69 TL değil 884.537,43 TL olarak hesaplanması gerektiğini, kaldı ki Bölge Adliye Mahkemesi kararında taşınmazların zemin birim metrekare bedellerine dair kaldırma gerekçesi oluşturulmadığını, bu durumun davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğunu, taşınmazların net gelirine göre bedel tespitinde üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınması gerektiği gözetilmeden, daha az alınması suretiyle fazla bedel tespit edildiğini, uygulanan objektif değer artış oranının yerinde olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazları karşılanmadan karar verildiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların konumu itibarıyla daha yüksek oranda objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, kamulaştırmaya konu 103 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapılardan ahır ve hayvan kesim yeri, sulama havuzu, su kuyusu ve seranın kıymet takdir raporunda hesaplamaya dahil edilmesine rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dikkate alınmamasının doğru olmadığını, yine Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre taşınmaz üzerindeki deponun sınıfı II. sınıf B gurubu yapılardan olduğu halde I-B grubu olarak, ahırın ise II. Sınıf A grubu yapılardan olduğu halde I-B grubu olarak hesaplamada dikkate alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; arazi niteliğindeki davaya konu taşınmazlara resmi verilere uygun olarak net gelirine göre değer biçilmesinde, taşınmazların niteliğine ve bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre uygun oranda objektif değer artışı uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı; ancak ilk kararla tespit edilip kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılan kısmın, ikinci karar tarihi itibarıyla davalı tarafa ödenmesine karar verildiğinden, bu kısma ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesinin doğru olmadığı, öte yandan İlk Derece Mahkemesince 16.04.2021 tarihli ara karar ile ikinci kararla çelişecek şekilde, depo ettirilen 82.883,89 TL bedelin davacı idareye geri iadesine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, fazlaca depo edilen bedelin söz konusu olmadığı, bu nedenle Dairece yeniden depo kararı verilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş; ayrıca taşınmazlar üzerindeki münavebeye esas alınan ürünlerden zeytinin 2017 yılı resmî verilerine göre verim miktarı 520 kg iken hesaplamanın 420 kg üzerinden yapılmasının hatalı olduğunu, yine mısır ürünü bakımından üretim masraflarının Yargıtayın içtihatlarına aykırı olacak şekilde brüt gelirin 1/3'ünü aşacak şekilde alındığını, bir yılda iki ürün yetiştirilebileceği dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %3 olarak uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen kapama meyve bahçesi, kısmen tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak; üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda Yusufeli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün değerlendirme tarihindeki veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı yerindedir.
5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.