"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1163 Esas, 2022/1517 Karar
DAVA TARİHİ: 24.02.2015
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/106 Esas, 2018/88 Karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.06.2023 tarihli ve 2022/15072 Esas, 2023/5813 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı idare vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 22.09.2023 tarihli dilekçesi ile “bedeline hükmedilen taşınmazın ...,... Mahallesi 4865 ada 4/A parsel olarak tapuda davacılar adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle bedeline hükmedilen davacılar payı yönünden idare adına tescil ve terkin hususunda bir karar verilmesi gerektiğini” belirtilerek hükmün tavzihen düzeltilmesini talep etmiş, Bölge Adliye Mahkemesine 16.11.2023 tarihli ek karar ile talebin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde; "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun'un 305/A maddesinde ise "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir." düzenlenmesi bulunmaktadır.
6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca taraflara yüklenen borçların tavzih yolu ile değiştirilmesi ya da yeni borçlar yüklenmesi mümkün olmadığından ve talep edilen tavzih konusunun ilk davada saklı tutulan bölüm için açılan Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/659 Esas sayılı dosyasında açılan ek davada değerlendirilebileceği gözetildiğinde kararın tavzihi mümkün olmadığından, tavzih dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu ek kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.