Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1123 E. 2024/5063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kat maliki, davalının apartmanın ortak kullanım alanını konut olarak kullandığını iddia ederek müdahalenin önlenmesi ve tahliyesini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın el atma eyleminin olmadığı ve projeye aykırılığın davalı tarafından yapılmadığı Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tespit edilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/503 Esas, 2023/965 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/887 Esas, 2022/855 Karar

Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yöneticisi olduğu ...Mahallesi ... adresindeki apartmanın ortak kullanım alınına ait olmasına rağmen mütecaviz ... tarafından imara aykırı bir şekilde konut olarak inşaa edilerek kendi tasarrufunca kullanılmaya başlandığını, mütecavize işgale son vermesi, alanın boşaltılması için ihtarda bulunulmuş ise de işgale devam ettiğini, söz konusu yerin kat maliklerinin ortak kullanımına tahsis edildiğini, zilyetliğinin kat maliklerine ait bir alan olduğunu, kat maliklerinin rızası olmadan mevzuata aykırı bir şekilde konuta çevrilerek kullanımının imkansız olduğunu, davalı tarafın 18.01.1998 tarihinde önceden tapuları belli olmuş olan daireler için yeni üye kaydedildiğini iddia etmesinin ise hayatın olağan akışına aykırı ve tutarsız olduğunu, yapı kullanma izin belgesi verilen bölümlerin B Blok zemin, 1. kat, 2. kat, 3. kattaki 1-2-3-4-5-6-7 nolu meskenler olduğunu, iddiaları kabul anlamına gelmemek üzere anılan kooperatif tasfiye edileli 18 yıla yaklaşmış iken bu kadar yıl sonra ortak alana ait konut vasfı olmayan taşınmazın konut olarak kullanımının dahi tek başına davalının kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, davalının ortak kullanım alanına ait yeri ...Sitesi B Blok sakinlerinin muvafakati olmaksızın konuta çevirerek, kira bedeli ödemeden haksız olarak kullanmış ve tahliye yönündeki tüm ihtarlara rağmen de kullanmaya devam ettiğini belirterek, ...Mahallesi, ... adresindeki ...Sitesi B Blok zemin katın davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli el atmanın önlenmesi ile fuzuli işgal nedeniyle taşınmazın tahliyesine, davalı aleyhine fuzuli işgal nedeniyle belirlenecek tazminat miktarının ancak yargılama kapsamında belirlenebilecek nitelikte (belirsiz alacak) olduğundan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00TL haksız işgal tazminatının dava tarihinden itibaren son 5 yıla ait işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili ile davaya konu taşınmazın maliki ...arasında kira ilişkisinin bulunduğunu, konutu müvekkilinin kiracı sıfatı ile hukuka uygun şekilde kullandığını, ekteki banka dekontlarının da bu ilişkiyi gösterdiğini; ayrıca ekte kira sözleşmesini de sunduklarını, böyle bir dava açılacak ise müvekkiline değil, Orhan Şahin'e karşı davanın açılabileceğini, bu bakımdan davanın öncelikle pasif dava ehliyeti yokluğundan reddedilmesi gerektiğini; ayrıca davacı yöneticinin işbu davayı açabilmesi için ayrıca ve açıkça yetkilendirilmesi gerektiğini, Orhan Şahin'in Çamlıoba Yönetim Kooperatifi ile aralarında imar izni alınacak iki dairenin dış sıvası karşılığında iki üye kaydını konu alan sözleşme ile davaya konu yeri edindiğini, buna ilişkin 18.01.1998 tarihli 8. Olağan Genel Kurul Tutanağının bulunduğunu, davacının diğer iddalarının da dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan keşifte beyanlarının sabit olduğunu, keşif sırasında dava konusu yere ilişkin olarak mimari projede ve numarataj planında da boş alan olması hususu göz önüne alındığında daire vasfına getirilmeye çalışıldığını, mimari projeye aykırı şekilde yapılaşma olduğunu, özellikle davalı yanın cevaplarından ve dosyaya sunduğu belgelerden anlaşılacağı üzere kira bedeli elde edildiğini, söz konusu yerin daire niteliğine haiz olarak işlemler yapıldığını ve keşif günü Mahkemeyi yanıltma saiki güderek, bilerek boşaltıldığını bilirkişi değerlendirmesi sonucunda zemin kat girişte sağda olan dairenin belediye numarataj planında ve mimari projede boş yer olarak göründüğü belirtilmesinden anlaşılacağı üzere, davaya konu yerin maliklerin ortak kullanım alanına tahsis edilmiş bir alan olduğunu, her ne kadar mimari projede boş olarak görünse de İzmir ili, ... ilçesi 563 ada ...Mahallesi, 393 Sokak No:3 B Blok zemin katın girişte sağda olan kısmında yapılan işlemler ise daire olarak kullanıldığını, el atmanın oluştuğunu, keşif sırasında davaya konu yerin boş olması, el atmanın oluşmadığı yönünde sonuca varılmasına yol açtığını, haklı davanın esastan reddine karar verilmiş olmasının hukuka uygun ve yerinde bir karar olmadığını, yapılan değerlendirmeler sonucunda dosyada mevcut bilirkişi raporunda yer alan dava konusu taşınmazın konut vasfına haiz olmayan apartmanın ortak mülkiyetinde olan alanın mevzuata aykırı şekilde konuta çevrilerek kullanıldığını ve yine ... Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye yönelik dava dışı ...adına kayıtlı herhangi bir aktif pasif tapu kaydına rastlanmadığını, davaya konu tapuya kayıtlı taşınmazda bağımsız bölümlerden herhangi birine özgülenen ...adına eklenti veya müştemilat kaydı bulunmadığını, B Blok 1/A olarak geçen yerin mimari projede, belediye numarataj planında mevcut olmadığını, zemin katta sadece bir dairenin gözüktüğünü, usulüne aykırı şekilde numaralandırıldığının izahtan vareste olduğunu, dava dışı ...ile davalı yan arasında yapılan geçersiz kira sözleşmesinin apartman sakinlerini bağlayıcılığı olmadığını, davalı ...'in dava konu yerde oturduğunu, keşif sırasında dava konusu yerde işlemler yapıldığını ve davalı yanın bilerek daireyi boşalttığı sonucunu doğurduğunu, mükerrer nitelikte vekâlet ücreti yönünden verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, bu durumun karşı yan lehine sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini ileri sürerek Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın herhangi bir el atması olmadığı ve projeye aykırılığın davalı tarafından yapılmadığından bahisle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ettiğini ve kararın eksik inceleme sonucu verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, müdahalenin önlenmesi ve tahliye istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19 uncu ve 33 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydeilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.