"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1111 Esas, 2023/929 Karar
DAVA TARİHİ: 31.12.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1957 Esas, 2021/104 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ..., Bozkanat köyü 178 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele dava dört ay içinde sonuçlandırılmadığından bu sürenin bitiş tarihi olan 01.05.2020 tarihinden karar tarihi olan 25.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte derhal davalı hak sahiplerine tapudaki payları oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, taşınmazın baraj gölü sahası içerisinde kalması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ncı maddesinin (C) bendi uyarınca tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedel tespitinde ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin hesaplamaya esas alınmasının doğru olmadığını, ürün veriminin yüksek, üretim masraflarının ise düşük alındığını, hesaplama yapılırken yörede yetişen ürünlerin münavebeye esas alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 6-7 oranında uygulanması gerektiğini, yine hesaplamanın acele el koyma tarihindeki birim fiyatlar esas alınarak yapılması gerektiğini, taşınmazın sulu değil kuru arazi vasfında olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan yapının da hatalı hesaplandığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin taşınmazın gerçek değerinin çok altında kaldığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı değerlendirmeler içerdiğini, bilimsel verilere dayanmadan hazırlanan raporun hükme esas alınamayacağını, kapitalizasyon faiz oranının % 4 oranında uygulanması gerekirken %5 oranında uygulanarak eksik bedele hükmedilmesinin doğru olmadığını, objektif değer artışı uygulanmamış olmasının doğru olmadığını, hesaplama yapılırken ürün verim miktarının düşük, üretim masraflarının ise yüksek alındığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kısmen sulu kapama meyve bahçesi, kısmen kapama kavaklık niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak üzerinde bulunan tel çit niteliğindeki yapıya ise aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatı esas alınıp değer biçilmesinde ve Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek fark kamulaştırma bedelinin kararın kesinleşmesi beklenilmeden derhal hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar davacı idarece dava konusu taşınmaza sulu tarım arazisi olarak değer biçilmesine itiraz edilmiş ise de acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan taşınmaza getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi (kapama bahçe) niteliğinde kabul edilmesinin yerinde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen sulu kapama karışık meyve bahçesi, kısmen kapama kavaklık niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatı esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ... Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetveli esas alınarak verim ve masraflar yönünden hesaplama yapılması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı yerindedir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.