"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/1460 Esas, 2023/1173 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Ankara Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.07.2023 Tarihli ve 2022/1836 Esas, 2023/1177 Karar Sayılı Kararı
Davalı şirketin ticaret sicilindeki tescil adresinin ...olduğu ve Çağlayan Adliyesi idari sınırları içinde kaldığı, kira davalarında ifa yerinin taşınmazın bulunduğu yer olduğu, davalının yerleşim yerinin ve taşınmazın bulunduğu yerin İstanbul ili Çağlayan Adliyesi sınırları kapsamında bulunduğu ve bu kapsamda yetki itirazının bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B. İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin 01.11.2023 Tarihli ve 2023/1460 Esas, 2023/1173 Karar Sayılı Kararı
Kira sözleşmesinin karşılıklı edim yükleyen sözleşmelerden olduğu, kirayaverenin ediminin kira sözleşmesine konu taşınmazı kullanıma amade kılmak, kiracının ediminin ise para borcunu ödemek olduğu, para borcunun götürülecek borçlardan olduğu bu haliyle kirayaverenin yerleşim yerinin de ifa yeri olduğu, taşınmazın Ankara ili, Yenimahalle ilçesinde bulunduğu, davacının ise Ankara ili, Etimesgut ilçesinde ikamet ettiği görülmekle Ankara Batı Mahkemelerinin de davaya bakmaya yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, kira bedelinin tespiti ile kiralanın tahliyesi istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun'un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
3. 6100 sayılı Kanun'un “Bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak davalarda yetki” başlıklı 8 inci maddesi şöyledir:
“Memur, işçi, öğrenci, asker gibi, bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için, orada bulunmaları uzunca bir süre devam edebilecekse, bulundukları yer mahkemesi de yetkilidir.”
4. 6100 sayılı Kanun'un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesi şöyledir:
“Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
”
5. 6100 sayılı Kanun'un “Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
”
6. 6100 sayılı Kanun'un “Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki” başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
”
7. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki sözleşmesi” başlıklı 17 nci maddesi şöyledir:
“Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
”
8. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) “İfa yeri” başlıklı 89 uncu maddesi şöyledir:
“Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.”
C. Değerlendirme
1. Kiralanan taşınmazlardan kaynaklı açılan herhangi bir dava, taşınmaz üzerindeki bir aynî hakka ilişkin bulunmadığı için, bu davalar taşınmazın aynının bulunduğu yer mahkemesinde açılmak zorunda değildir. Diğer bir ifadeyle, kesin yetkiyi düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi hükmüne tâbi değildir. Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (6100 sayılı Kanun'un 6 ncı, 8 inci, 10 uncu vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir.
2. Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır. Zira, 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu'nda yetki sözleşmesinin kimler arasında yapılacağı belirtilmediği için yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde taraflar istedikleri mahkemeyi yetki sözleşmesi ile yetkili kılabilmektedirler.
3. Bir davada, birden fazla yetkili mahkeme bulunması halinde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı, yetkisiz bir mahkemede dava açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir. Yetki itirazının dinlenebilmesi için, davalı itirazında yetkili mahkemenin gösterilmesi zorunludur. Davacı, genel ve özel yetki kurallarına göre, kendisine verilen seçimlik hakkını yasaya uygun kullanmaz ise seçim hakkı davalıya geçer. Seçim hakkı kullanılırsa davalının bildirdiği yetkili mahkemeye dosyanın gönderilmesine karar verilir. Yetkisizlik kararında, yetki itirazında bildirilmemiş olan mahkemenin yetkili olduğuna karar verilemez.
4. Dosya kapsamından, adres kayıt sistemine göre yerleşim yeri ... olan davacının, ... adresinde bulunan taşınmazının kira parasının tespiti ile bu taşınmazda kiracı olarak bulunan davalının tahliyesini talep ve dava edildiği, davalının dava tarihi itibariyle merkez adresinin ...olduğu, ... adresinde ise şubesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısı ile davacının birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada davayı yetkisiz Ankara Mahkemelerinde açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca seçme hakkı davalıya geçmiş ve davalı tarafça da süresinde ve usulüne uygun olarak merkez adresinin bulunduğu İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazın da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.