Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1306 E. 2024/7808 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin nihai kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma ile kesinleşen karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenmesine imkan olmadığı değerlendirilerek, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/201 Esas, 2023/274 Karar

DAVA TARİHİ: 27.10.2011

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ..., ... 471 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.01.2009 tarihli ve 2007/1200 Esas, 2009/40 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.01.2009 tarihli ve 2007/1200 Esas, 2009/40 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; demiryolu güvenlik koridorunun 50 metre kabul edilerek hüküm kurulması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 07.03.2012 tarihli ve 2011/386 Esas, 2012/104 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 07.03.2012 tarihli ve 2011/386 Esas, 2012/104 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosya kapsamı ve Temelli Belediye Başkanlığı İmar ve Şehir Planlama Müdürlüğünün 9 Şubat 2007 tarihli yazısında, dava konusu taşınmazı da kapsayan parsellerin 35 metrelik kısmında (hat ekseninin sağı ve solunda 35'er metre kamulaştırma sınırı olduğundan 50-15= 35 metre olarak kabul edileceğinden) yapı izni verilmesinin mümkün olmadığına ilişkin yazısı da dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın kamulaştırma sınırından itibaren sağı ve solundan 35'er metrenin yüzölçümü hesaplanıp, bu bölümün bedelinin tespiti gerektiğinden ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen ölçekli krokideki yüzölçümlerinin miktarı, mevcut duruma uygun düşmediğinden, fen elemanı eşliğinde yeniden keşif yapılarak, yukarıda sözü edilen bölümlerin yüzölçümleri ayrı ayrı belirlendikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2014/57 Esas, 2014/201 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2014/57 Esas, 2014/201 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosya kapsamına göre 50 metrelik güvenlik koridorunun hat ekseninden itibaren hesaplanması gerektiği, bu nedenle 50 metrelik güvenlik koridoru sınırı esas alınmak suretiyle ek kamulaştırma yapıldığı, bu durumda asıl ve ek kamulaştırma ile kamulaştırılan kısımların bedelinin tespiti ile yetinilmesi gerektiği düşünülmeden, fen bilirkişisi raporunda G, H ve I harfleri ile gösterilen kısımların da bedeline hükmedilmesi doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Dairemiz bozma ilamına karşı davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın henüz imar uygulanmasına alınamadığı da gözetililerek ilk kamulaştırma koridoru olan 7.327,97 metrekarelik kısmının zaten 15'er metrelik güvenlik koridorunu kapsadığı, kamulaştırma sınırından sonra hattın sağ ve solunda yer alan 35'er metrelik güvenlik koridoru ile ilgili olarak ise hattın kuzey (sol) kısmının ek kamulaştırma konusu dikkate alınıp, demiryolu nedeniyle ilk kamulaştırma sınırının güney (sağ), kuzey (sol) kısmından itibaren 09.02.2007 tarihli Belediye imar müdürlüğü yazısında belirtilen 50-15=35 metrelik güvenlik koridoru ile kamulaştırma sahasının alanının bedelinin verilmesi gerektiğinden fen bilirkişi refakatinde yapılacak keşifte, kamulaştırma paftaları da zemine aplike edilmek suretiyle tespit edilerek, alınacak krokili rapor ile kamulaştırma sahası ve güvenlik koridoru olan kısmın yüzölçümü denetime olanak verecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu koridoru ilk kamulaştırma sınırından sonra 70 metre olarak gösteren rapora dayanılarak ve yasal olmayan gerekçelerle fazlaya hükmedilmesi doğru olmadığından Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Mahkemenin 13.07.2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/247 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

G. Dördüncü Bozma Kararı

1.Mahkemenin 13.07.2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/247 Karar sayılı kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan fen bilirkişisi...'ün 06.06.2016 tarihli krokili raporunda; yenileme öncesi 47.647,31 m²nin kamulaştırıldığı ve bedelinin ödendiği belirtilmiş ise de Mahkemenin bozma öncesi 18.07.2014 tarihli ve 2014/57 Esas, 2014/201 Karar sayılı kararıyla 25.06.2014 tarihli krokide G ve H harfleri ile gösterilen ve bedeli verilen 11.123,36 m² ile 3521,43 m²lik kısımların yenileme öncesi kamulaştırılan ve bedeli ödenen 47.642,31m²lik kısma dahil edilmediği anlaşılmaktadır. Bu kısımlara ait kararın eki sayılan kroki zemine uygulanarak yenileme öncesi kamulaştırılan ve bedeli ödenen kısmın içinde kalıp kalmadığı net bir şekilde belirlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, Mahkemece en son tespit edilen kamulaştırma bedeline acele el koyma dosyasında yatırılan bedel ile bozma öncesi mahkeme kararlarıyla hükmedilen bedellerin karar tarihleri de dikkate alınarak mahsubundan sonra 6459 sayılı kanun gereğince yasal faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

H. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı taraf adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; tespit edilen bedelin yüksek olduğunu, idarece fazla bloke edilen tutar ile faizin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını, olmadığı takdirde düzeltilerek onanmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, fazla kamulaştırma yapılan bölümün bilirkişi raporunda doğru gösterilmediğini, yapı izni verilmeyen bölümün de dikkate alınması gerektiğini, kamulaştırılan alan hesabının hatalı olduğunu, iade edilecek tutar hesaplanırken metrekare birim bedelinin de hatalı tespit edildiğini, bilirkişi raporunun bozma ilamına aykırı olduğunu, iki tren yolu arasında kalan bölüme imar izni verilmeyeceği belirtilmesine rağmen bu hususun gözetilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istenmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının ONANMASINA,

Taraf vekillerinden peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.