Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1333 E. 2024/6687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesi uyarınca idare adına tescili talebine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların ferağ davetine ilişkin tebligatın yapıldığı, tezyidi bedel davasının sonuçlandığı ve bedelin yatırıldığı hususları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1029 Esas, 2023/1564 Karar

DAVA TARİHİ: 09.02.2021

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/66 Esas, 2021/397 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... Mahallesi sınırları içerisinde kalan 178 parsel sayılı taşınmazın müvekkili idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının çekildiğini, dava konusu parsel için taşınmaz maliklerince Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/522 Esas, 1999/197 Karar sayılı dosyası ile müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, tapu kayıt malikine kamulaştırma neticesinde her ne kadar noter tebligatları yapılmış olsa bile tapu kayıt malikinin tapuda ferağ işlemini yaptırmadığından kamulaştırılan taşınmazın müvekkili adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek, kamulaştırma işlemleri usulüne uygun şekilde tamamlanmış olan İstanbul ili, ..., ... Mahallesi sınırları içerisinde kalan 178 parsel no.lu taşınmazın ... adına takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadıklarını, idare tarafından usulü işlemler gerçekleştirilmiş ve müvekkili veya murisi tarafından bedel artımı davası açılmış ise bu durumun gelen evrakların incelenmesinden anlaşılacağını, müvekkillerinin 1994-1996 yıllarında bazı parseller için kamulaştırma ve bedel artımı için avukata vekâlet verdiklerini hatırladıklarını, ancak parsel numarasını hatırlamadıklarını, mülga 17 nci madde uyarınca müvekkilinin ferağ vermeye davet edilmediğini, idare tarafından işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirilmediğinden ve ödeme ve tescil işlemleri birlikte yapılmadığından aradan 25 yıl geçtikten sonra dava açıldığından ve yargılama gideri ile vekâlet ücreti talep ettiğini, dava açılmasına sebebiyet verenin müvekkili olmadığını, bu bölgenin Kanal İstanbul güzergahı üzerinde olduğunu, kamulaştırma amacının ortadan kalktığını belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili ferağ vermeye davet edilmediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hangi taşınmazların kamulaştırıldığı konusunda bilgi sahibi olmadıklarını, davacı idare tarafından müvekkillerine veya miras bırakanlarına kamulaştırma bedeli altında bir ödeme yapılmadığını, davacı idarenin öncelikle kamulaştırma bedellerini ödediğine ilişkin iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkilleri ya da evvelce miras bırakanlarını ferağa davet etmediği gibi takdir edilen ve artırılan kamulaştırma bedellerinin tamamını milli bankalardan birine yatırarak makbuzunu mahkemeye ibraz etmediğini, dava konusu taşınmazı da kapsayan bölge Kanal İstanbul projesi dahilinde kaldığından kamulaştırma amacının da ortadan kalktığını belirterek, haksız ve mesnetsiz bulunan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilleri aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine, masraf ve ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalıların murisi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılar ... vd. vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesine (mülga) dayalı tescil davasında, Mahkemenin kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasına karşın lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmedildiğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, ... lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın ... adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdiğini, bu nedenle İdare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tescilin takyidattan ari yapılmasına da karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hangi taşınmazların kamulaştırıldığı konusunda bilgi sahibi olmadıklarını, davacı idare tarafından müvekkillerine veya miras bırakanlarına kamulaştırma bedellerinin altında bir ödeme yapılmadığını, davacı idarenin öncelikle kamulaştırma bedellerini ödediğine ilişkin iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkilleri ya da evvelce miras bırakanlarını ferağa davet etmediği gibi takdir edilen ve artırılan kamulaştırma bedellerinin tamamını milli bankalardan birine yatırarak makbuzunu mahkemeye ibraz etmediğini, dava konusu taşınmazı da kapsayan bölge Kanal İstanbul projesi dahilinde kaldığından kamulaştırma amacının da ortadan kalktığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalıların dava açılmadan önce tapuda ferağ verilmesi için davet edilmedikleri, bir kısım davalılar vekilleri ilk duruşmadan önce dosyaya sunduğu cevap dilekçeleri ile davanın reddini talep ve beyan ettikleri sabit olduğundan kabul beyanı vermeyen davalılar aleyhine ve davacı idare yararına vekâlet ücreti taktir edilmemiş olması doğru olmadığı gibi, davanın niteliği ile kabule hükmedilmesi nedeniyle davalı taraf lehine vekâlet ücreti takdir edilmiş olması da yerinde görülmemiş, davalı tarafın kök murisine noter marifetiyle tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği, bilahare açılan tezyidi bedel davasının Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, çekişmesiz bedelin Ziraat Bankasına depo edildiği ancak bankanın cevabi yazısına göre 10 yıl sonrasında imha nedeniyle ödeme belgelerinin bildirilemediği, arttırılan bedelin tahsili için takip başlatıldığı, idare tarafından icra dosyasındaki hesap dökümü yapılarak ödeme belgesinin düzenlendiği, gerek yargılama aşamasında ve gerekse Dairemiz geri çevirme kararı ile dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler kapsamında sabit olduğundan davanın esas yönünden kabulüne karar verilmesi de yerinde olup bir kısım davalılar vekilinin istinaf itirazları da yerinde görülmemiş, davalı ... Demir'in istinaftan sonra ölmesi nedeniyle kararın bu duruma göre düzeltilmesi gerektiği ve anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, davacı idare vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülerek mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un (mülga 24/4/2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.