Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1337 E. 2024/6889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli talebiyle açılan davada, el atmanın varlığı ve taşınmazın bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmazın emsal değerinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca derdestlik iddiasının da yerinde olmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1176 Esas, 2023/2033 Karar

DAVA TARİHİ: 26.09.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/513 Esas, 2021/749 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin İstanbul ili, ... ilçesi, ...Mahallesi 1017 ada 668 parsel numaralı 162,24 m² miktarlı arsa vasıflı taşınmazın maliki olduklarını davaya konu parselin İstanbul Teknik Üniversitesi Yerleşkesi içerisinde olduğunu, etrafı davalı idare tarafından duvar ile çevrelenmiş olup fiilen el atıldığından dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmazın belirlenen tazminat değerinden şimdilik 10.000,00 TL'lik kısmının kamulaştırmasız el atma hükümleri doğrultusunda işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; birebir aynı dava dilekçesi ile İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/281 Esas sayılı dosyasında ikame edilen davanın derdestlik itirazı sonucu reddolunduğunu, aynı davacılar tarafından aynı taleplerle ikame edilen İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/388 Esas sayılı dosyasının halen derdest oluğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde üniversiteye ait herhangi bir tasarrufun bulunmamakta olduğunu, bu nedenle kamulaştırmasız el atmanın kesinlikle söz konusu olmadığını, davanın bu sebeplerden dolayı reddine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; derdestlik itirazlarının dikkate alınmadığını, idarenin taşınmaza el atmasının söz konusu olmadığını, taşınmaza fahiş bedel takdir edildiğini, emsal incelemesinin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre dava tarihi itibarıyla 8.475 TL/m² birim değer üzerinden belirlenen bedelin istinafa gelen tarafın sıfatı da gözetilerek uygun olduğu gibi (Bkz. Y.5HD. 2018/6509 Esas sayılı kararıyla aynı yerde bulunan 643 ada 104 parsele 2012 yılı için 8.000 TL/m² üzerinden takdir edilen bedel uygun görülmüştür), aynı konuda davacı tarafça açılan İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/281 Esas 2019/210 Karar sayılı dosyasının usulden ret kararı verilerek işbu dava tarihinden önce 11.06.2019 tarihinde kesinleştiğinden ortada derdestlik bulunmadığı, böylece Mahkeme kararında usul ve kanuna aykırı bir husus olmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.