"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/232 Esas, 2023/358 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.07.2019 Tarihli ve 2018/243 Esas, 2019/476 Karar Sayılı Kararı
Davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olup karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna gidilmiş İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19.Hukuk Dairesince 12.10.2022 tarihli ve 2019/3681 Esas, 2022/2061Karar sayılı kararıyla davacının talebinin davalı hesabına 01.02.2017 tarihinde ve saat 11:19'da yapılan havaleden kaynaklandığı, o halde bizzat taraflar arasında bir havale ilişkisi olduğundan davanın esası hakkında tüm taraf delillerine göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.05.2023 Tarihli ve 2022/469 Esas, 2023/219 Karar Sayılı Kararı
Davalının süresi içerisinde yetkili mahkemeyi belirtecek şekilde yetki itirazında bulunduğu, icra takibine konu alacağın nar yüklemesi karşılığında kapora olarak davalıya verildiği, Uyaptan yapılan sorgulamada davalının havalenin gönderildiği tarihte ikamet adresinin Yenişehir/Mersin olduğu, davaya konu borcun parça borcu olduğu, parçaların bulunduğu yerin davalının yerleşim yeri olduğu bu durum karşısında yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
C. Mersin 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.2023 Tarihli ve 2023/232 Esas, 2023/358 Karar Sayılı Kararı
Davacı; banka havalesi yolu ile davalıya borç para gönderdiğini beyan etmekle para borcu götürülecek borçlardan olup yetkili mahkeme alacaklının bulunduğu yer mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, banka havalesi yoluyla borç olarak gönderilen paranın tahsili başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı, 10 uncu ve 115 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50 nci maddesi
C. Değerlendirme
1. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun'un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
2. Dosya kapsamından, davacı vekilince, müvekkilinin davalıya yutdışına meyve ve sebze ihraç etmek üzere banka kanalı ile nar yüklemesi ön ödeme açıklaması ile 01.02.2017 tarihli 62.000,00 TL tutarlı borç verdiği ancak davalının borç aldığı parayı davacıya ödemediği bunun üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı vekilince de müvekkilinin davacı ile herhangi bir borç para ilişkisinin bulunmadığını ve buna ilişkin banka dekontları sunduğu, bu hali ile taraflar arasında bir havale ilişkisi bulunduğunun itilafsız olduğu anlaşılmaktadır.
3. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
4. Somut olayda, davacının alacağının tahsili için Gaziosmanpaşa 1. İcra Dairesinde takip başlatıldığı, davalının borca ve takibe itiraz ettiği, böylelikle icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesinin o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmezse de davacının yerleşim yeri Sultangazi/İstanbul olan davayı Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, 6098 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcunun alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olup davacı tercih hakkını bu yönde kullandığından, uyuşmazlığın Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.