Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1367 E. 2024/9214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bu bedelin davalıya ödenme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sulu tarım arazisi, kapama karışık meyve bahçesi ve kavaklık vasfında olduğu, gelir metoduna göre belirlenen değerin uygun olduğu, üzerindeki yapıya resmi birim fiyatlarının esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğu, bilirkişi raporunda kullanılan verilerin ve kapitalizasyon faiz oranının uygun olduğu ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzeltilerek verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2960 Esas, 2023/1024 Karar

DAVA TARİHİ : 31.12.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Solhan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1746 Esas, 2020/569 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 ucu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bingöl ili, ..., Yenidal köyü 195 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, baraj gölü sahası içinde kaldığından tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ... Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelinin kullanılmaması gerektiğini, Bingöl ili ve çevre illerin resmî maliyet cetveli getirtilmek suretiyle değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişilerin taşınmazın değerini yükseltmek için sebze ürününü münavebeye eklediklerini, kapitalizasyon faizinin %6-7 oranında alınması gerektiğini, taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, yapının sınıfının ve aşınma payı oranının hatalı hesaplandığını, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kısmen sulu tarım arazisi kısmen kapama karışık meyve bahçesi ve kısmen kavaklık niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine gelir metoduna göre değer biçilmesi doğru olduğu gibi taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve aynı bölgeden intikal eden dava dosyaları gözetilerek kapitalizasyon faizinin % 5 oranında alınmasında ve dosya içindeki bilgi ve belgelere ayrıca Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu programı üzerinden Dairemizce yapılan incelemeye göre taşınmazın konumu, ana yollara ve yerleşim alanlarına uzaklığı gözetilerek gelir metoduna göre tespit edilen m² birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilave edilmemesinde, taşınmaz üzerindeki yapılara ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payları düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, her ne kadar davacı idarece dava konusu taşınmaza sulu tarım arazisi olarak değer biçilmesine itiraz edilmiş ise de acele el koyma dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın yöredeki taşınmazları sulayan mevcut kaynaklardan taşınmaza getirilen arklar ile sulanabildiği tespit edildiğinden dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü yerinde bulunduğu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun bulunduğu; ancak Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan ve karar kesinleştiğinde ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta bloke edilen fark bedelin dava tarihinin 4 ay sonrasından başlayarak Dairenin karar tarihine kadar işleyecek yasal faizi ve diğer nemalarıyla birlikte derhal hak sahibine ödenmesi gerekirken; bu husus dikkate alınmaksızın "karar kesinleştiğinde ödenmesine" şeklinde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak fark kamulaştırma bedelinin davalı tarafa derhal ödenmesi yönünde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin artırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen sulu arazi kısmen kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki Bingöl ili, ..., ... 195 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, üzerinde bulunan tel çite niteliğine göre değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 2019 yılı ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uygulanması, ve dava konusu taşınmazın belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre belirlenen kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

4. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.10.2023 tarihli kararı ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş olmakla; davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27 .11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.