"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1131 Esas, 2023/1982 Karar
DAVA TARİHİ: 25.12.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/626 Esas, 2021/469 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ..., ... Mahallesi, 7298 ada 6 parsel (Eski Durhasan 6965 parsel) sayılı taşınmazdaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin malik bulunduğu Kocaeli İli, ..., ... 6965 parsel taşınmazda irtifak kamulaştırması nedeniyle bedel tespiti ve tescil davası ikame edildiğini, irtifak neticesinde dava konusu taşınmazın tamamının kullanılmasına imkan kalmayacağını, işbu taşınmazın tamamında mülkiyet kamulaştırılması yapılması gerektiğini, müvekkilinin malik bulunduğu ve işbu dava konusu taşınmaza komşu olan; Kocaeli ili, ..., ... 6955 parsel sayılı taşınmazda davacı kurum tarafından, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/203 Esas, 2020/76 Karar sayılı kararıyla irtifak kamulaştırılması yapıldığını ve işbu kararın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2020/751 Esas, 2020/1137 Karar sayılı kararı ile onandığını, taşınmazın gerçek bedelinin Mahkeme tarafından belirlenmesini, kamulaştırmadan sonra arta kalan kısım kullanılmayacağını, taşınmazın tamamında mülkiyet kamulaştırması yapılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporda tespit edilen bedel ile Kıymet Takdir Komisyonu tarafından tespit edilen bedel arasındaki farkın gerekçeli olarak açıklanmadığını, tespit edilen bedelin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli bilimsel araştırma yapılmaksızın düzenlendiğini, hattın değer düşüklüğüne yol açtığı tespitinin kabulünün mümkün olmadığını, raporda belirtilen emsallerin dava konusu taşınmaza kıyasen uygulanma imkanı bulunmadığını, mevki olarak birbirlerine uzak olduğunu ve benzer özelliklerinin bulunmadığını, bilirkişi raporunda tespit olunan taşınmazın metrekare birim fiyatının çok yüksek olduğunu, bilirkişi raporunun dava konusu enerji nakil hattının aynı bölgede kuruluşları tarafından açılan diğer dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarına ve bu raporlara dayanılarak mahkemece verilen tespit ve tescil kararları ile aykırılık içerdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun emsal bilirkişi raporları ve mahkeme kararları ile aykırılık gösterdiğinden taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bedel yönünden hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, yerel mahkeme kararında hiçbir gerekçeye dayanmadan lehlerine avukatlık ücretine hükmedilmediğini; ancak bu kararın Avukatlık Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının 1136 sayılı bedel yönünden kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapılmak suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını, bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, davaya konu taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığı bedelinin tespit edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, aynı bölgeden taşınmazlara yönelik Daireye yansıyan dava dosyalarındaki birim değerleri ile uyumlu olduğu gibi belirlenen metrekare fiyatının istinaf edenin sıfatı dikkate alındığında uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle mülkiyet irtifak hakkı karşılığının tespit edilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosyanın incelenmesinde; dava konusu taşınmazın imar durumu ile ilgili olarak dosya arasında bulunan 15.01.2021 tarihli Kocaeli Belediye Başkanlığı cevabı yazısında; dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğu, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmadığı belirtildiği hâlde, hükme esas ek bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın arsa haline gelebilmesi için 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre %26,826 oranında yola terk yapıldığı belirtilerek taşınmazın belirlenen bedeline bu oranda ilave yapıldığı dikkate alındığında dava konusu taşınmazın imar durumu ile ilgili olarak oluşan çelişki giderilmeksizin ek rapor alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2024. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.