Logo

5. Hukuk Dairesi2024/1479 E. 2024/6717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, iptal edilen 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi dokuzuncu fıkrası hükmü gereğince faiz işletilmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi ve davanın açıldığı tarihteki hukuki durumun esas alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına ve kamulaştırma bedeline yasal faizin davanın açıldığı tarihten itibaren işletilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/317 Esas, 2023/2957 Karar

DAVA TARİHİ: 03.05.2019

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/658 Esas, 2022/825 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir ili, ...lçesi, ... Mahallesi 14021 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından her ne kadar metrekare bedeli 5,00 TL olmak üzere toplam bedelinin 100.204,801 TL olarak belirlense de bu bedelin kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın ... Göleti'nin hemen yakınında olduğunu ve yanı başından yol geçtiğini, yani oldukça kıymetli bir bölgede bulunduğunu, kamulaştırma kıymet takdirinin hakkaniyete uygun yapılmadığını, dilekçe ekinde sunulan emsal taşınmazların metrekare birim fiyatlarının maksimun 260 TL, minimum 62 TL arasında değişiklik gösterdiğini, bununla ilgili emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek Mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile kamulaştırma bedelinin hakkaniyete uygun olarak tespit edilmesini yargılama giderlerinin davacı idare üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için yüksek bedel belirlendiğini, dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğunu, öte yandan aynı amaç için kamulaştırılan benzer özellikteki taşınmaz için açılan davada taşınmaza arazi olarak bedel belirlendiğini ve kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtayca da onandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar aynı bölge içindeki 14021 ada 18 parsel için açılan davada taşınmaz arazi olarak değerlendirilerek ve çok daha düşük metrekare birim bedeli üzerinden bedel tespit edilmiş ve bu karar Dairemiz ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesince onanmışsa da söz konusu kararın davalı tarafından istinaf ve temyiz konusu yapılmadığı, kanun yolu incelemelerinin sadece davacı idarenin itirazları doğrultusunda yapıldığı göz önüne alınarak bu davadaki bedelin eldeki dava yönünden emsal oluşturmayacağından davacı idare vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiş olup, bu itibarla arsa niteliğindeki taşınmaza emsal incelemesi yapılarak dava konusu taşınmazın merkeze olan uzaklığına ve davanın açıldığı tarihe göre bedel tespit edilmesinde bloke edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanun'un değişik 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasındaki “ Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir.” hükmünün Anayasa'ya aykırı görülerek iptaline karar verildiği, Anayasa'nın 153 üncü maddesindeki "iptal kararları geriye yürümez" hükmünün, iptal kararlarının kesinleşen işlemlere etki etmeyeceği anlamında olup eldeki davada ''geriye yürümeme" kuralının uygulanamayacağı, bu nedenle dava tarihi itibarıyla belirlenen kamulaştırma bedeline dava tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için Anayasa'nın 46 ncı maddesinde belirtilen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesinde dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde faize hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A-1) numaralı bendinde yer alan "bu bedelin 402.823 TL kısmına dava tarihinden ilk karar tarihi olan 16/07/2020 tarihine kadar, İstinaf kaldırma ilamı sonrası oluşan kamulaştırma fark bedeli olan 1.701.477,80 TL bedele ise dava tarihinden ilk derece mahkemesinin ikinci karar tarihi olan 22.12.2022 tarihine kadar geçen süre için, Kamu Alacaklarına Uygulanan En Yüksek Faiz oranının uygulamasına," ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "402.823 TL kamulaştırma bedeline 04.09.2019 tarihinden ilk karar tarihi olan 16.07.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası oluşan kamulaştırma fark bedeli olan 1.701.477,80 TL’nin davalı tarafa derhal ödenmesine, bu bedele 04.09.2019 tarihinden işbu karar tarihi olan 22.12.2022 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.