"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2661 Esas, 2023/2907 Karar
DAVA TARİHİ : 10.02.2021
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/50 Esas, 2022/251 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; davacı tarafın Ankara ili, Akyurt ilçesi, Yıldırım Mahallesi 879 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazda 363/5146 oranında ve 181,67/5146 oranında hissedar olduğunu, taşınmazın davalı ... tarafından imar planıyla ... eğitim alanı kullanımına ayrıldığından taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığını, müvekkillerinin tasarruf imkanının ortadan kaldırılmış olması nedeniyle, taşınmaz bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla asıl davada ıslahla birlikte 500.940,00 TL ve birleştirilen davada 252.084,60 nin dava tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu arsa üzerinde Bakanlıklarına ait bir tesis bulunmadığından, kamulaştırmasız el atılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu arsa üzerinde yapı bulunmaması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun oluştuğu düşünülse dahi ancak hukuki el atmadan bahsedilebileceğini, bu davanın da idari yargıda açılması gerektiğini, okul alanı olarak ayrılan gayrimenkullerin mülkiyeti sonrasında Maliye Hazinesine ait olacağından dava konusu taşınmazla ilgili husumetin Maliye Bakanlığına yönetilmesi gerektiğini, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığını, uzlaşmaya gidilmediğini, alınan raporun yetersiz bedelin yüksek olduğunu, faizde ıslah tarihinin gözetilmediğini, harçtan muaf olduklarını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 2007 onay tarihli 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında olduğu, yapılan keşifte taşınmazın tamamının boş olup fiilen el atma durumunun bulunmadığının tespit edildiği öte yandan dava konusu taşınmazın 2007 yılından beri imar planında okul yeri olarak kamuya özgülendiği uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açık olup, ayrıca 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek-1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle de dikkate alındığında açılacak bedel davasında adli yargı görevli olduğu; bu itibarla arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline, taşınmazdaki davacılar paylarının iptali ile Hazine adına tesciline dair kararda, dava konusu taşınmazın yakınlarında bulunan taşınmaz paydaşlarınca açılan davalarda saptanan birim bedellerin Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin ilamları ile onanarak kesinleştiği, her ne kadar birleştirilen davada birleştirilen davanın dava tarihi itibari ile değerlendirme yapılması gerektiği dikkate alınmamış ise de davacı tarafın istinaf itirazının bulunmadığı gözetildiğinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı; ancak davalı idare harçtan muaf olduğu halde davalıdan harç alınmasına karar verilmesi doğru görülmediği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ayrıca nispi vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi: “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı Kararı ile)”
3. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde-1 inci maddesinin 1 inci fıkrasına eklenen cümle: "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
4. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek 1 inci maddesinde hukuki el atma düzenlendiğinden, hukuken el atılan dava konusu taşınmaz yönünden 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası ve Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hüküm fıkrasının; A bendinin (5) numaralı bendindeki “42097,00” sayısının çıkartılması, yerine “17.900,00” sayısının yazılmasına, B bendinin (5) numaralı bendindeki “26.095,90” sayısının çıkartılması, yerine “17.900,00” sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.